63.

55 12 1
                                    

Sessizce odasına sızdım. Yatakta yatıyordu. Onu ilk defa takımlardan dışında bir kıyafetle görüyordum. Gülümseyerek yanına uzandım. Tamam eve sağlam bir şekilde gittiğinden emin olmak istemiştim ama masum masum yatarken de yanına sıvışma isteğim artmıştı. Sanki hava bir anda soğumuştu ve yorganın altına girme fikri sıcaktı. Başka bahanem yoktu evet. Yatakta yan dönerek ona baktım. Gözleri tam kapalı değildi ama onun böyle uyuduğunu biliyordum. Arada mırıldanıyordu ve gözlerine kadar uzanan saçlarını üfleyerek yüzünden atmaya çalışıyordu. Sonunda elimi kaldırıp saçları iki yana olacak şekilde ayırdım. Gözleri biraz daha aralandı ve uykulu gözlerle bana baktı.

"Güzel. Şimdi de dünya dönüyor."

"Güzelliğimden dünyan alt üst olmuş." Dediğimde yarım ağız gülümsedi.

"Bir daha asla içmeyeceğim."

"İçkili halini sevmiştim." Dediğimde alt dudağını sarkıttı. Gözleri ağır ağır kapandı.

"İçkinin bu kadar güzel rüyalar gördürmesi..çok kötü. İnsanlar bu yüzden mi bağımlı ?"

"Rüya mı ?"

"Hım..normalde pek eğlenceli şeyler görmem." Dedi ve yavaşça bana doğru döndü. Gözlerini açtı. "Ama baksana.. seni burada görmem..içkinin etkisi mi ?"

"Eğer sarhoş olduğun için güzel rüyalar görüyorsan daha fazla içmen gerekmez mi ?" Dediğimde gözlerini tekrar kapattı ve kafasını belli belirsiz iki yana sakladı.

"Güzel olan her şeyi mahvederim. Alışkın olmadığım şeyler bana zarar verir." Diye mırıldandı.

"Hayır. Güzelim, muhteşemim ve sana iyi geliyorum."

"Hayır. Beni korkutuyorsun. Kaybetmekten, zarar vermekten."

"Sevmenin güzel yanı da bu değil mi ?"

"Sen gerçek bile değilsin" Dedi hızla. Titreyen kirpiklerini, burnunun üzerindeki minik beni izledim. "Bana sarılır mısın ?"

"Hı ?"

"Rüyalar böyle değil midir?  Gerçek olamayacak kadar güzel şeyler gösterir." Dediğinde ona sıkıca sarıldım. Açıkçası bunu uzun zamandır istiyordum. Sarhoş olan Taehyung'ın dürüstlüğünü ise çok sevmiştim.

"Peki kabuslar ?" Dedim daha fazla şey öğrenmek amacıyla.

"Kabuslar gerçekten yaşadığın boktan şeyleri gösterir." Diye mırıldandı. "Ve bu çok can yakıcı. Sen görme olur mu ?"

"Görmem. Sen ne görüyorsun ?"

"Ne önemi var ki? Geçmişimi silmeye çalışıyorum. Chaerin beni ondan saklayacak."

"Geçmişi silebilir misin ki ?"

"Çok denedim." Dedi kafasını göğsüme yaslarken. "Hep unutmaya çalışıp kafamdan attım. Düşünmezsem yokmuş gibi, anlatmazsam hiç yaşamamışım gibi. Seni de böyle kaybetmedim mi zaten ?" Dedi sessizce.

"Beni...Tae beni kaybetmedin."

"O zaman neden Jennie ? Neden bu kadar özlüyorum. Çok özledim Jennie." Dedi ağlayarak. Bütün tüylerim onun o ağlayışıyla diken diken oldu. Kalakaldım. Düşüncelerim bile dondu. "Gerçekten çok özledim. Sana anlatacak o kadar çok şeyim var ki ?"

"Anlat. Seni dinleyeceğim." Dedim. O biraz daha göğsüme sığınırken ellerim saçlarına gitti. Yavaşça saçlarıyla oynadım. "Ben hiç gitmedim Taetae. Hep seni dinleyeceğim."

"Jin'in de rüyasına girip onu döver misin ? Beni iki kere yere düşürdü."

"Ah şerefsiz herif!"

My ghostHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin