Kavga büyük bir galibiyetle bitmişti. Bir kaç hafif yara dışında sorun yoktu. Bu yüzden babamlar dışarı çıkmadan dayak yiyenleri de bahçede bırakıp çıktım ve yürümeye başladım. Babamla bir şeyleri yoluna koymam içimi rahatlatır sanıyordum. Kısmen olmuştu da ama huzur bana uzaktı.
Uzun bir yürüyüş sonrası son durağım Cherry'nin yan sokağı oldu. Jungkook oradaydı bu yüzden kenara saklanıp izledim çünkü onun bilmediği şeyler beni rahatsız ediyordu. Motorunu temizlemekle meşguldü. Elindeki bezle her kenarını özenle siliyordu. Bana benim parçalanan motorumu hatırlattı. İç çekerek izlemeye devam ettim. Sonunda temizliği bitirip motorun üzerini branda ile örttü ve bahçeye doğru ilerledi.
İnsanların onunla dalga geçtiği gözümün önündeydi. Piç demişlerdi ona. Babasının Desiti'nin lideri olduğunu bilmeden hakaret etmiş, dövmüşlerdi onu. Ne kadar zorluk çekmişti kim bilir. Sonunda ne yapacağıma karar verip Cherry'nin arka bahçesine dolandım ve tırmanmaya başladım. Gitmek istediğim yer belliydi ama Chaerin'in odasının oradan geçerken duraksadım. İçeriden tanıdık bir ses duymuştum. Çokta düşünmeye gerek olmadan odanın camını tıklattım. Bir kaç saniye sonra Chaerin camdaydı. Kapıyı açmasını işaret etsem de bir kaç saniye bekledi. Sonunda derin bir nefes alıp açtığında içeri girdim.
"Geldin."
"Evet, evet geldim."
"Nasılsın ?" Dediğinde boş odaya bakmayı bırakıp ona döndüm. Ses duyduğuma emindim.
"İyiyim...Sen iyi gözükmüyorsun." Dediğimde yutkundu. Biraz çökmüştü.
"Sende gözükmüyorsun."
"Uykusuzluk."
"Konuşmaya mı geldin ?"
"Hayır. Senin için gelmedim." Dediğimde bakışlarım giyinme odasına takıldı. O tarafa gittim.
"Girm-"
"Teyze çık dışarı." Dedim kapıyı açıp. Sonra Chaerin'e baktım. "Açıklamak ister misin ?"
"Hayır, istemez." Dedi Bommie odadan çıkıp. "Sana açıklamak zorunda değiliz ufaklık."
"Tamam bunu babama sorarım."
"Uyuz kız." Diye söylenerek Chaerin'in yatağına oturdu. "Babası kılıklı."
"Bingo" Dediğimde güldü.
"Cha karşısında böyle mahçup durmasana. Ah Tanrı aşkına yapmak zorundaydın ve yaptın."
"Aynen öyle." Diyerek onu onayladım ve Chaerin'e döndüm. "Yine de biraz mahçup ol. Fazla değil."
"Bizi affettin mi ?"
"Affetmek ? Chae biraz düşündüm ve karışmama kararı aldım. Bunun bir çok sebebi var. Yaşanılanları merak etmiyorum ama yapmak zorunda olduğunuzu anladım. Tabi bu durum canımı sıkıyor mu ? Büyük evet ama benden çok canını sıkan biri var mı ? Hımm Yoongi ile işin zaten yeterince zor olacak o yüzden bu konu hakkında üzerine gelmeyeceğim. Sadece teyzem neden burada? "
"Sana aslında Cherry'den olduğumu söyledim."
"Amcam için çıktığını da söyledin? "
"Sadece amcan için değil. Sana yapılması gerekenler var dedim. Korunması gerekenler dedim."
"Bizdik" Dediğimde kafa salladı. Chaerin'e baktım."Onu düşmanının tanına yolladın çünkü"
"Siz oradaydınız."
"Sende kendin gelmek yerin-"
"Hayır,Jennie sakın. Daha şimdi anlayışlı olacağım dedi-"
"Kendim gelmek yerine kardeşim dediğim kişiyi yolladım. Bom ile bebeklikten beri arkadaşız. Babası babamın sağ koluydu ama bir gün babam Bom'un ailesini öldürdü. O sırada Bom yanımda olduğu için hayattaydı. Sonra bir şekilde kaldı burada ama onu...yollamak zorundaydım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My ghost
Teen FictionRuby çok ünlü bir akristti. Tüm bu gösterişli hayat ona bazen boğucu geliyordu ama vazgeçmekte istemiyordu. Lakin bir gece yatağın üzerinde bir not bulduğunda her şey değişti. Eski hayatından, geride bırakıp kaçtığı hayatından birileri onun peşindey...