"Gitmek istediğin an çıkıp gideriz." Dedi Jisoo. Kimse onu duymasın diye daha sessizdi. Cevap vermediğim de yatağa, yanıma oturdu. "Kimse seni burada zorla tutamaz Jimin."
"Gitmek istemiyorum." Dedim. Ne yapmak istediğimi bilmiyordum. Bildiğim tek şey Yoongi haklıydı. Ben gitsem bile dönüp dolaşıp buraya gelecektim.
"Kitty yüzünden mi ?"
"Belki. Sen gitmelisin Jisoo." Dediğimde bana baktı ve kafasını iki yana salladı.
"Hayır."
"Evet. Bu senin için tehlikeli. Kitty senin için tehlikeli. Ben de öyle. Burası da öyle. Git ve hayatına dön."
"Benim hayatım Jennie'nin hayatıyla bağlı. Onun menajeriyim. Tehlikeli olsada umurumda olmaz çünkü sen buradasın. Sensiz gitmiyorum." Dediğinde iç çektim.
"Anlamıyorsun. Onunla hiç karşılaşmadın."
"Anladığım kadarıyla sende."
"Ama yaptıklarını yaşadım. Onu herkes gelip bana anlattı. Doktorlar, yaraladığı hemşireler. Herkes Jisoo. Neler yaptığını biliyorum. O benim içimde ve durmuyor."
"Bana bir şey yapamaz." Dediğinde pes ettim. Gerçekten bunun için uğraşamazdım çünkü o inattı. Bu yüzden onu odada yalnız bırakıp çıktım. Jennie'nin odasına ilerledim. Kapıyı sessizce çaldığımda içeriden gel sesini duydum ve içeri girdim. Öylesine uzanıyordu.
"Ne zaman döneceksin? " dedim kapıyı kapatır kapatmaz. Yoongi'nin onun gitmesini istemediğini biliyordum ama Jisoo'nun gitmesi ona bağlıysa seve seve yollardım onu.
"Bilmem. Bir kaç işim var. Belki daha sonra."
"Ama ne zaman ?"
"Senin derdin ne ?" Dediğinde sustum. Sustum çünkü ona söyleyip söylememe konusunda emin değilim. Jisoo'ya yetiştirebilirdi. Ona döndüğümde beni inceliyordu. Yatağı gösterip oturmamı işaret etti. Yaklaşıp gösterdiği yere oturdum.
"Eğer gidersen Jisoo'da gelecek."
"Evet. Yoğun programım var. Gelmeli tabi ki." Dediğinde odasını inceliyordum.
"Gitmeli. Burası onun için tehlikeli." Dedim. Tam Jennie'den beklenilecek bir odaydı. Makyaj malzemeleri, sade dekorlar, silahlar.
"Olabilir. İşim bitince gideriz ama bunu istediğine emin misin ?"
"Neden istemiyim ? O ablam ve tehlikede."
"Burada tanıdığın tek kişi."
"Kitty tehlikeli."
"Onunla tanıştım." Dedi. Ona baktım. Elindeki telefonu yatağa bıraktı ve yattığı yerden doğruldu. "Eğlenceli biri. Komikte ama tehlikeli ? Belkide sadece buradaki herkes kadar."
"Jisoo için tehlikeli."
"Jimin haline bak. Babam çete lideri ve hemen yan odada yatıyor. Lisa, Yoongi onlarca pis iş yaptılar. Namjoon'da aşağı kalır yanı yok. Ya ben ? Sence böyle bir yerde ellerim temiz kalmış mıdır ?"
"Ama bu tehlikeliyi siz istediniz. Siz alıştınız buna."
"Ben burada doğdum!" Dedi sinirle. "Tüm bu pisliğin içinde. Alışmadım bir şeye. Ben hep burası için var oldum. Ben buradan çıktığımda dışarı alıştım. Bana bakan insanlara yumruğu geçirmemeye, her aynı yolda yürüdüğümün beni takip etmediğini dışarıda alıştım ama bu alışmak değildi. Bu bizim hayatımız."
"Siz burada yaşayabilirsiniz ama o yapamaz."
"Sende yapamazsın ama yapıyorsun."
"Mecburum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My ghost
Teen FictionRuby çok ünlü bir akristti. Tüm bu gösterişli hayat ona bazen boğucu geliyordu ama vazgeçmekte istemiyordu. Lakin bir gece yatağın üzerinde bir not bulduğunda her şey değişti. Eski hayatından, geride bırakıp kaçtığı hayatından birileri onun peşindey...