10

112 13 105
                                    

Çiçeği kenara koyup aynada kendine bakan Chaerin'e odaklandım. Yüzünde memnun bir gülümseme ile bana döndü. Gece yarısı olmak üzereydi ama neden olduğunu anlamadığım bir şekilde saatler önce eve gelmiş ve hazırlanmaya başlamıştı.

"Nasıl olmuşum ?"

"Güzel."

"Evet sağol. Bugün yine konuşkan günündesin ha ?" Dedi alayla ve makyaj masasına dönüp kırmızı ruju eline aldı ve rujunu tazeledi.

"Nereye ?"

"Önemli bir buluşmam var. Jungkook nerede bilmiyorum ve geçen gün yine kavga edip gelmiş ama sen bunu zaten biliyorsun." Dedi rujunu çantasına atarken. Makyaj masasına yaslandı ve bana bakmaya başladı. Cevap beklediğini biliyordum ama veremezdim. "Bak Taehyung benim için Jungkook'tan farksızsın. İnan hiç birinizi ondan ayırmıyorum ama siz fazla..birbirinizi koruyorsunuz. Eğer biri oğluma laf ediyorsa onu öldürürüm. Hayır bana öyle bakma. Bana sadece liste getir ki ben daha fazla sinirlenmeden bu işi bitirelim."

"Senin karışmana değecek bir sorun yok. Zaten artık sorun da yok. Dragonda olanları biri halletti." Dediğimde kaşları çatıldı.

"Kim halletti ?" Dedi hızla ama sessiz kaldığımda sinirlendi. "Sana kim halletti dedim Taehyung ? Dragondakilerle mi kavga ettiniz ? Kimi öldürdünüz ? Size orayla ilgili her şeyi ben hallederim siz bulaşmayın demiştim."

"Biz değil. Liderleri halletti."

"Nasıl ?" Dedi Chaerin. Şok geçirdiğini anlıyordum. Sadece bunu belli etmeyecek kadar profesyoneldi. "Jungkook'la..Onu gördün mü ? Yani..neden Jungkook olayına karışsın ki ?"

"Onun değil. Jungkook'a sataşanlar aynı zamanda kızının canını sıkmışlar. Jennie diye biri. Onun için yaptı." Dediğimde ağır ağır kafa salladı. Aynada kendine bir kez daha baktı. "Adamları öldürmüş. Dragondakiler bir şey demez artık. Bizimkileri de ben susturuyorum."

"Buluşmaya gidiyorum. Geç gelirim. Son kez soruyorum nasılım ?" Dediğinde üzerine geçirdiği siyah dar elbiseye baktım. Gergin bir gülümsemeyle benden tepki bekliyordu.

"Siyah senin rengin Chaerin. Çok şık olmuşsun." Dediğimde gülümsemesi büyüdü ve yanımdan geçerken omzuma vurdu.

"Yavaş yavaş öğreniyorsun Taehyung." Dedi ve odadan çıktı. Çiçeği alıp en üst kata ilerledim. Beyaz kapıya gelince duyması için gürültüyle çaldım. En azından bu sefer içeri girmeyi umuyordum. Elimdeki çiçeği görmesi için kapının camında tutarak derin bir nefes aldım ve kapıya bir daha vurdum. Bu sefer bir kaç saniye sonra kapının arkasından kapıya güçsüz bir şekilde vurdu.

"İçeri gelebilir miyim ?" Dedim ama karşılığında sadece bir kaç boş tıkırtı daha aldım. Kafamı çaresizlikle yete çevirdim.

"Peki çiçeği bırakıyorum yere." Dedim ve saksıyı yere bıraktım. "Seni özledim. Gerçekten...keşke seni görmeme izin versen ama sorun değil. Ne zaman hazır olursan o zaman burada olacağım."

Ses gelmeyince geldiğim gibi merdivenlerden aşağı inmeye başladım. Telefonuma gelen mesajla durdum. Telefon numaramı nereden bulduğu hakkında bir fikrim yoktu ama bu kızdan çekecektim.

Gönderen: Jennie Kim
Hadi buluşalım.

□□□

Babamı odasında kravatla kavga ederken bulduğumda ister istemez gülümsedim. Sonunda küfrederek kravatı yatağın üzerine fırlattı ve bir süre daha küfretmeye devam etti.

"Bu yetmez. Onu öldürmek ister misin ?" Diye alayla sorarken odasına girdim ve kravatı aldım. "Küfürler pek onu incitiyor gibi değil de."

"Babayla dalga geçme. Zaten pişman oldum takım giydiğimde. Değiştireceğim. Kotlarım ne güne duruyor."

My ghostHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin