O kadar saçma ki gerçekliğini sorguluyorum. Ağaçlı bir yolda ilerliyoruz. Jin ve Jisoo kendi aralarında bir şey konuşuyorlar. Onların arkasında Lisa, Yoongi ve Jimin yolun sağ tarafında bir grup oluşturmuş, Hobi ve Jungkook ise yan yana bir grup oluşturmuş. Grup oluştursalar bile asla kimse birbiriyle konuşmuyor. Sadece yan taraflarına iğneleyici bakışlar atıyorlar. En önde tek başına yürüyen Taehyung ise arada bize dönüp en arkadan gelen Chaerin ve bana bakıyor ki bu en garibi.
"Eğlenceli olacak gibi." Dediğinde Chaerin'e döndüm.
"Kardeşlerimi de dahil ettiğin için teşekkür ederim." Dediğimde gülümsedi.
"Jennie Taehyung'ın teklifini neden kabul ettin ?" Dediğinde duraksadım. Benimle beraber o da durdu.
"Beni tehdit etti. Her şeyi yayınlamaktan. Dışarıdaki kariyerim benim her şeyim. Riske atamam."
"Ah doğru. Sen Desiti'yi bırakmıştın." Dedi. "Peki neden ?"
"Oyuncu olmak hayalimdi." Dedim. Geçmişimle ilgili her şeyi ona dökmek saçmaydı. "Bu piknik olayı da ne ?"
"Gelenek. Arada yaparız. Sizin gelenekler var mı ?"
"Babam bizi canlı poligona götürür. Gerçek silahlar ve parkur. Eğlenceli oluyor." Dediğimde yüzündeki ifade dondu. "Öyle bakma. Bu işte gerçekten iyiyiz."
"Yaralanabilirsiniz."
"Bize güvenmese elimizi silah verip hadi birbirinizi vurun demek herhalde." Dedim alayla. "İlk başka normal silahlarla oynadık. Sonra kuru sıkı ama en sonunda gerçek silaha döndü. İyi pratik oluyor. Yüz ifadeni düzelt."
"Düzgün."
"Piknik olayları bizlik değil. Hepimiz normal dünyada olmadığımızın farkındayız. Belki de Jungkook bu yüzden-" Dedim ama karışmama kararı aldım. O onun annesiydi. Onu büyütme tarzına karışmak mantıksız ve yersiz olurdu.
"Jungkook ne ?"
"Boşver. Unut gitsin." Dediğimde beni kolumdan tutup durdurdu. "Of..Bu yüzden bu kadar...pasif ? Chaerin oğluna bakıyor musun hiç ? Tanrım gerçekten o vücudu ve tüm o kaslar falan. Yani o ağırlık çalışıyor."
"Bunun farkındayım. Dövüşmeyi de biliyor ayrıca. Yani bu söylemin saçmalık."
"Ama ona laf edenlere karşı bir bok gösteremiyor." Dedim sinirle. "Piç mi ? Bunu insanlar dışarıda birbirini zorbalamak için derler. Boyun eğenler ise güçsüzdür. Desiti'de böyle bir lüksün yok. Bence Jungkook Desiti gibi bir yerde olduğunun farkında bile değil. Boğazına bıçak dayanamadığı sürece tepki vermiyor."
"Sen-"
"Evet ben yaptım. Amacım çizmek değildi ama beni bir anda itince bıçak sıyırdı. Onu iyi yetişmiş olabilirsin. Dövüşmeyi öğretmiş olabilirsin ama ona nerede olduğunu öğretememişsin. İnsanların hayatta kalmak için neler yaptığını öğretememişsin. Piç kelimesinde takılıp kalması ne kadar komik. Yoongi'de yaşadı bunları. Namjoon'da. Lisa'ya iğrenç şeyler dediler. Ah bana da. Ne oldu biliyor musun? Babam onları bana getirin diye yaygara koparmadı. Bize kaçıp abilerine git söyle de demedi yada isimlerini de sormadı. 'Gidin, bulun ve halledin' dedi. 'İster beraber, ister tek başınıza' dedi. Bizde gittik, bulduk, hallettik. Desiti'de böyle hayatta kalırsın."
"Sadece onun için biraz normal bir hayat istedim."
"O zaman dışarı çıkarmalıydın. Burada normal hayat olmaz."
"Her şey kötü olmak zorunda da değil."
"Öyle çünkü cehennemdesin. Bu değişmeyecek." Dediğimde göz göze geldik. Gözlerinde hiç görmediğim o duygu yüklü bakışlar vardı. Sanki..sanki bana acıyormuş gibi. Bir şeyler canını yapıyormuş gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My ghost
Teen FictionRuby çok ünlü bir akristti. Tüm bu gösterişli hayat ona bazen boğucu geliyordu ama vazgeçmekte istemiyordu. Lakin bir gece yatağın üzerinde bir not bulduğunda her şey değişti. Eski hayatından, geride bırakıp kaçtığı hayatından birileri onun peşindey...