11.Şoför

1.3K 113 36
                                    

Yazar'dan;

Umut'un söylediklerinden sonra Savaş,
Umut'un üzerinden kalkmasını sağladıktan sonra kendisi de ayağa kalkıp hızlıca banyonun yolunu tuttu.

Aynanın karşısına geçip birkaç dakika aynada ki yansımasını izlerken Umut'un son söyledikleri hala kulaklarında çınlıyordu.

"Sen aşık olmak nedir biliyor musun ki? Hiç zannetmiyorum. Eğer biliyor olsaydın bana yaptığın tüm bu eziyetlere rağmen hala seni seviyor oluşumun ve bu yüzden kendimden nefret etmemin ne demek olduğunu anlardın."

"Saçmalık bu!"

Musluğu açıp soğuk suyu defalarca kez yüzüne çarptıktan sonra banyodan çıktı.

Umut ise o sırada çoktan çıkmış ve kahvaltıyı beklerlerken salonda Leyla ile konuşmaya dalmıştı.

"Bir karar verebildin mi?"

"Dosyalar sende kalacak. Ben saklarsam birinin eline geçebilir."

"Ben de burada tutamam. Hayır bir sürü kopyası var dert o değil. Ama Savaş ve o manyak Halime'nin işbirliğimizi öğrenmeleri pek işimize gelmez. O yüzden özel kasamda tutacağım bir süre. Belli ki sen intikam yolunu seçtin."

Söylediklerine karşı hiçbir cevap vermedi Umut.

"Neden susuyorsun?"

"............."

"Haa anladım ben seni. Öyle bir oyunayacağım ki sen bile intikam aldığımı anlamayacaksın diyorsun. Ok, uyar bana severim intikamları."

Sonunda bakışlarını Leyla'nın yüzüne çıkarıp cevap verdi.

"Masaya geçelim, diğerleri de gelir birazdan."

"İyi, geçelim bakalım."

Beraber masaya geçip oturdular. O sırada Savaş odadan çıkıp merdivenlerden inerken konağın kapısından gelen seslere kaşlarını çatarak baktı.

Ardından kapıya doğru yürüyüp zorlanan kapı kolunu açtı. Ve açması ile beraber yirmili yaşlarında ki genç elinde ki poşetler ile beraber Savaş'ın üzerine düştü adeta.

"İyi misin?"

Dese de kollarında ki gençten hiçbir cevap alamadı.

"İyi misin diye sordum, cevap versene!"

Afallamış hali ile birkaç saniye öylece Savaş'ın yüzüne baktıktan sonra cevap verdi.

"Çok özür dilerim."

"Sen de kimsin ne arıyorsun burada?"

Elinde ki poşetleri yere bırakarak terleyen avuç içini temizleyip elini Savaş'a uzattı.

"Şey, Ömer ben. Ahmet'in kardeşi size bahsettiğini söylemişti ama..
Malum dedem hasta, o yüzden bir süre köyde olacak abim."

"Kardeşim deyince ben en az yirmi beş yaşlarında birini düşünmüştüm. Sen araba kullanmayı biliyor musun ki?"

"Biliyorum içiniz rahat olsun. Hem ehliyetim de var. Abimin yüzünü kara çıkarmayacağım inşallah."

"Bu poşetler ne?"

"Mesut abi sanırım yokmuş, çalışanlar benden rica etti eksiklerin tamamlanması gerekiyormuş o yüzden hemen halledip geldim."

"İyi götür onlar mutfağa bırak."

Dediğinde poşetleri yerden aldı Ömer.

"Yalnız..bir daha biri böyle birşey istediğinde görevin olmadığını söyle. Senin işin beni gittiğim her yere sorunsuz bir şekilde ulaştırmak. Ha bu arada beni şirkete bıraktıktan sonra avukatıma uğra, gizlilik sözleşmesi imzalatacak sana. Arabada konuşulanlar ile ilgili çeneni kapalı tutman gerektiğini biliyorsun herhalde. Tabii uzun yaşamak istiyorsan."

Umut - Gay Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin