46.İlk Tartışma

889 86 13
                                    

Umut'tan;

"Bizi takip edip gizlice fotoğrafımızı çeken, üstelik aramızda ki her şey daha yeniyken, biz bile alışma sürecindeyken herkesin içinde ilişkimizi ifşa eden birinin söylediklerine neden inanayım?"

"Yaptığım doğru birşey değildi evet ama Rıdvan beni kışkırttı. Eğer beni her yerden engellemiş olmasaydı, ona ulaşabilseydim bu şekilde çıkmazdım karşınıza. Her fırsatta canımı yakmak için uğraşan birine karşı susup oturacak değildim. Tamam senin hakkında eski kocam ile kırıştırıyor demem biraz ağırdı belki bunun için özür dilerim. Ama kendimde değildim biliyorsun zaten."

Rıdvan'ın bana söylediklerini hatırladım, Yaren'den duyduklarımdan sonra.

Flashback

"Bu boşanma meselesi epey sancılı geşmiş sanırım."

"Hem de çok sancılı. Bir taraftan Mila'ya çaktırmamaya çalışırken diğer taraftan annesinin yaptıklarına katlanmak zorunda kaldım. Ama neyse ki geride kaldı. Yada en azından şimdilik öyle duruyor."

"Arıyor mu hiç?"

"Numarası engelli. Sosyal medya hesaplarımı da kapattım zaten."

Günümüz.

Tamam söyledikleri gerçek olabilirdi, Rıdvan, Yaren'i her yerden engellediğini bana da söylemişti. Ama bu diğer söylediklerinin de gerçek olduğu anlamına gelmezdi. Kaldı ki öyle olsa bile bu onların evliliğinde olan sorunlardı. Aynısı bizim evliliğimizde de yaşanacak demek değildi.

"Söylediklerin gerçek olsa dahi bu sizin evliliğinizde olan sorunlar. Evlilik tek kişinin sorumluluk aldığı, tek kişinin yürüttüğü birşey değil. Fiziksel veya psikolojik şiddet görmüş olsan kanıtladığın sürece dediklerine inanırım, yanında da olurum. Ama evlilikte olan anlaşmazlıkları tek tarafın üzerine yıkmak bana biraz bencilce geliyor kusura bakma."

"Anlamanı beklemiyorum zaten. Benden yaşca büyüksündür ama emin ol benim tecrübem senden daha fazla bu konuda?"

"İlişkiler konusunda mı? Hiç zannetmiyorum. Ayrıca anlamamı beklemediğin o evlilik olayını ben ikinci kez yapıyorum. Daha önce bir evlilik yaptım. Haketmediğim şeyler yaşadım, haksızlığa uğradım, canımı yaktılar. Ama bu benim suçsuz olduğum anlamına gelmiyor. Benim de hatalarım vardı..
Mesela babamın şüphelerine rağmen ona inanmak gibi. O zaman ki aklım ile korkup sustuğum için. İki kişi bir hayatı paylaşıyorsa o hayat bittiğinde sadece karşı tarafı suçlamak ne kadar doğru?"

"..............."

"Buraya kadar zahmet edip gelmişsin ama ortada benim müdahele edebileceğim bir konu yok. Beni düşünürek söylediklerin için de teşekkür ederim ama bu saatden sonra ilişkiler konusunda üzüleceğimi düşünmüyorum. Ben o dönemleri en acı şekilde, en acı bedeller ile atlattım. Rıdvan'ı seviyorum hem de çok..
Ancak olmazsa zaten ayrılırız bir birimizi daha fazla yaralamadan. Şimdi müsaden ile ilgilenmem gereken işlerim var."

Koltuğumdan kalkıp kapının yerini gösterdiğimde Yaren'de çantasını alıp arkasını döndü. Tam o sırada Rıdvan yüzünde büyük bir mutluluk ile odaya girdiğinde bakışları Yaren'i bulduğunda değişti.
Ardından bana bakarak sordu..

"Ne oluyor? Ne işi  var bunun burada?"

"Senin için gelmedim merak etme. Umut ile konuşacaklarım vardı." Yanından geçip gidecekken kolunu tuttu Rıdvan.

Kontrolsüz davranacağını düşünmesem bile yanlarına gittim yine de.

"Rıdvan tamam yok birşey gidiyordu zaten."

"Sen benim müstakbel eşim ile ne konuşabilirsin ki? Onun senin ile konuşacağı birşey yok! Konuşman gereken birşey varsa benimle konuşacaksın, sakın bir daha da Umut'u rahatsız edeyim deme anladın mı beni? Mila seni bekliyor evde konuştum onunla. Sakince, hiçbir olay çıkarmadan insan gibi kızını gör ve defol git artık."

"Korkma geçmişte bana yaptıklarını tam olarak anlatmadım müstakbel eşine."

Kolunu Rıdvan'ın elinden kurtardıktan sonra yüzünü bana döndü Yaren.

"İşte tam olarak bundan bahsediyordum." İşaret parmağını uzatarak söylediklerinin ardından odadan çıktığında sıkıntılı bir nefes verdi Rıdvan.

"Ruh hastası!" Yanına gittim. Yüzünü avuçlarımın arasına alıp bakışlarımızın birleşmesini sağladım.

"Tamam, neden bu kadar gerildin yok birşey."

"Ne söyledi sana neden gelmiş?"

"Önemli birşey demedi boşver. Hiç kaçırmayalım tadımızı."

"Tadım kaçacağı kadar kaçtı zaten Umut. Anlat, ne dedi?"

"Kaydadeğer birşey demedi diyorum. Neden bu kadar duruyorsun üzerinde? Benden sakladığın birşey mi var yoksa..
Ne ima etti giderken?"

Zaten gergin olan ortamı sorduğum saçma sapan soru ile daha da germiştim. Guya inanmayacaktım söylediklerine ama elimde değildi işte. Merak ediyordum, bir sorunlu kişiyi daha kaldıracak durumum yoktu.

Soruma karşı değişen bakışları ile birkaç adım geriye attı. Yüzü avuçlarımın arasından çekildi..

"O ne demek? Ne saklayacağım ben senden? Kadın ruh hastası diyorum normal değil! İçerek gelip konağı bastı. Haklı olarak hakkımda yalan yanlış birşey söyledi mi merak ediyorum. Sonuçta yıllardır bir birimizden haber alamadık. Ne yaşandı bilmiyorsun, anlatamadım bir türlü."

"Ben de ne söylediyse söyledi boşver, tadımız kaçmasın diyorum."

"Sorduğun soru boşvermemiz gerektiğini göstermiyor ama. Geçmişte bana yaptıklarını anlatmadım demesiyle bile senden birşey sakladığımı düşündün. Kim bilir başka neler anlattı sana."

"..............."

"Ayrıca onunla bir daha görüşmeni istemiyorum. Gelse bile alma içeri, geldiği gibi defolup gitsin."

"İstemiyorum derken?"

"İstemiyorum işte. Yaren ile görüşmeni istemiyorum!"

"Sen bana emir veremezsin. Ne demek istemiyorum?"

"Ne saçmalıyorsun oğlum sen? Emir mi veriyorum? Kadın benim eski eşim neticede görüşmenizi istemiyor olmam kadar doğal ne olabilir? Sanki sana sürekli yasak koyan tavırlar sergiliyormuşum gibi konuşuyorsun. Emir veremem, vermem de zaten. İstediğin ile görüşürsün konuşursun ama Yaren olmaz!"

"Sen niye biranda bu kadar panikledin? Benden birşey mi saklıyorsun?"

"Asıl sen niye biranda tavır aldın bana? Sana birşey mi söyledi?"

Arkamı döndüm. Odanın içinde birkaç volta atıp tekrar gittim yanına.

"Söyledi evet. Çok mutluyken biranda değiştiğini, her şeyine karışmaya başladığını, kontrolcü davrandığını ve Mila'ya karşı anneliğini yetersiz buluşundan bahsetti. Ama şuan konumuz neden bu anlamıyorum."

"Neden bu söyleyeyim ben sana. Çünkü o iblis senin kafanı karıştırmayı ne yazık ki başarmış. Ama daha acı olan kısmı senin kafan karışmaya müsait olacak kadar güvensizmişsin bana. Bence biz bu evlilik işini bir daha düşünelim!"

Dolmuş gözleri ile söylediklerinin ardından arkasına bile bakmadan giderken gözümden akan bir damla yaşın yanağıma doğru ilerlemesine izin verdim.

Umut - Gay Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin