40.Dans

894 86 34
                                    

Umut'tan;

Mekandan ele ele çıktık. Valenin arabamı getirmesini beklerken hala el eleydik.

Bunu farkettiğimde elimi hızla çektim Rıdvan'ın elinden.

O ise hala bıyık altı gülüyordu.

Birkaç dakika sonra nihayet araba geldiğinde beraber arabaya geçtik.

"Gülmeye devam edecek misin?" Ciddi bir ifade ile baktım yüzüne. Anında yüzünde ki gülümseme silinmişti ama içten içe kahkaha attığından emindim.

Komik birşey vardı sanki.

"Kadın ağzının içine düşüyordu resmen. Bence güleceğine, seni o durumdan kurtardığım için sevinmen gerek."

"Tamam aşkım kızma ama benim ne suçum var?"

Kahkaha attı!
Elime geçenleri üstüne doğru fırlatmaya başladığımda hala katıla katıla gülüyordu.

"Sen cidden şerefsiz bir piçsin!"

Gülmesi neden bu kadar moralimi bozmuştu anlamasam da arabayı çalıştırıp bir binanın önüne geldiğimizde durdum.

"Burası neresi?" Dedi etrafa bakınarak.

Sustum.

"Hadi ama böyle surat mı asacaksın? Ya vallaha hoşuma gittiği için güldüm o an aşırı tatlı geldin gözüme. Rolünü öyle bir oynadın ki gerçekten biran kadına saç baş saldıracaksın sandım. Yoksa beni kurtardığın için teşekkür ederim."

Yumuşamış bir yüz ifadesiyle yüzüne baktım. Böyle anlarda bu şerefsize asla karşı koyamıyordum.

"Küsmedik değil mi?"

"Hadi inelim artık." Kemerimi çözmeye yeltenirken kolumu tuttu.

"Küsmedik de!"

"Rıdvan!"

"Bir kere de ne olursun. Küsmedik de inelim."

"Tamam küsmedik in hadi. Yemin ediyorum Mila senden daha olgun. Sen mi onun çocuğusun o mu senin anlamıyorum."

Arabadan indiğimizde binadan içeri geçtik. Bizi kapıda güvenlik karşıladı.

"Hoşgeldiniz Umut bey!"

"Hoşbulduk, hazırlıklar tamam mı?"

"Her şey tamam."

Asansöre binerek son kata ulaştığımızda çatıya açılan kapıdan beraber geçtik.

Çatıya kurulan masayı gördüğünde şaşırmıştı. Hem şaşırmış, hem mutlu olmuştu, gözlerinden görebiliyordum.

"Burası o kötü günleri atlattığım süreçte hep geldiğim bir yerdi. Şuraya çıkar tüm şehiri izlerdim. Birazda gizli bir yer aslında, pek kimse bilmez."

Beraber en uca doğru ilerledik.

"Kendimi özel hissettim şuan."

"Öylesin zaten."

Söylerken yüzüme yüzüme vuran rüzgara kendimi teslim ederek gözlerimi kapattım. Gözlerim kapalı olsa da beni izlediğini görebiliyordum.

İçimde adını koyamadığım, yada koymaktan korktuğum o duygu tüm benliğimi yavaş yavaş ele geçiriyor gibiydi. Ve bu hisse karşı koymak istemiyordum.

Ona karşı koymak...

İstemiyordum!

"Hadi masaya geçelim."

Umut - Gay Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin