34.Gerçekler

935 82 29
                                    

Yazar'dan;

Karan,
Arabasını câminin önünde ki kalabalığın oraya çekip indi.

Babası Hazım beyi dışarıda gördüğünde azda olsa rahatladı. Ama içeride hala birkaç çocuk vardı ve anne babaları dışarıda çaresizce bekliyorlardı.

Rıdvan ve birkaç genç daha içeride ki çocukları çıkarırken hemen müdahele ettiler dumandan etkilenenlere.

Biraz sonra itfaiye aracı da olay yerine geldiğinde yangını kontrol altına alabilmek için herkesi olay yerinden uzaklaştırmaya çalıştı görevliler.

"İçeride çocuk kalmadı değil mi?"

"Yok çok şükür çıkardık hepsini."

"Umut nerede? O da içeri girdi sanki bir ara."

"Emin misinin lan içeride olduğundan? Artık giremeyiz içeriye iyice alev aldı her yer."

Etrafta konuşulanlar Karan'ın gözlerinin dehşetle açılmasına neden olurken kalabalığın arasından hızlıca geçmeye başladı.

"Umutta mı içeride?"

"Dur abim içerisi alev alev bak giren sağ çıkmaz."

Diyerek önünü kesti Mesut.

"Mesut abi ne diyorsun sen, çekil önümden!"

Kollarından tuttuğu gibi Mesut'u kenara itip alevlerin dışarıya vurduğu câminin kapısına yakınlaştı biraz daha. Ve içeriye girmek için bir hamle yapacakken itfaiye görevlileri engel oldu duruma.

"İçeriye giremezsiniz!"

"Ne demek giremezsiniz? Bana bak bırak kolumu hemde hemen! İçeride kim var biliyor musun sen?"

Deyip sert bir şekilde görevliyi ittiğinde diğer görevliler ve mahalleli hep beraber Karan'ın önünde bir duvar oluşturdular.

Karan ise öfke ile bağırıyor ve içeri girmek için çırpınıyordu sadece..

Aradan geçen birkaç dakikanın ardından herkes Umut'un yaşadığına dair tüm umudunu kaybetmişken, kalabalığın arasından iki kişi caminin arka girişine doğru hızla koşmaya başladı.

"Rıdvan nereye?"

"Geri dur Melike!"

"Rıdvan delirme, girersen sağ çıkamazsın oradan."

"Umurumda mı sanıyorsun?"

Melike'nin söylediklerini umursamadan arka kapının kilidini açmak için zorladı Rıdvan. Bu hamlesi başarısız olunca pencerenin camını dirsek yardımı ile kırarak içeri girdi.

"Rıdvan lütfen dikkat et kendine."

Yoğun alevlerin arasından geçerek bakabaileceği birkaç yere baksa da Umut'a dair bir ize rastlamadı.

Taki alevlerin arasından görünen belli belirsiz karartıyı farkedene kadar.

Yara alma pahasına ilerledi alevlerin arasından. Yerde yatan bedenin yanına ulaştığında Umut'u tek hamlede kucağına alırken, koluna ve sırtına düşen alev almış tahta parçalarını umursamadan Umut ile beraber çıkış tarafına ilerledi.

Melike'nin haber vermesiyle diğerleri de caminin arka tarafında toplanmış, Umut ve Rıdvan'ın içeriden sapasağlam çıkmasını bekliyorlardı.

Özellikle Neriman teyze ve Sema abla..

Ağlayarak birbirilerine tutunmuş, evlatlarının içeriden sağ salim çıkması için dua ediyorlardı.

Ve nihayet Rıdvan alevlerin arasından belirdiğinde Umut'u pencereden görevlilere teslim edip kendisi de dışarı çıktı.

Umut - Gay Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin