Dinsizin hakkından imansız gelir.

335 16 1
                                    


Keyifli okumalar. Oy ve yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın lütfen.

Ilgaz gittikten sonra birkaç işimi daha halletmiş daha sonra atölyeden ayrılıp Semih'in okuluna gelmiştim. Kamp için imza atacaktım. Okula girmemle direkt müdürün odasına çıktım. Son dersti ve çıkış zilinin çalmasına on dakika vardı. Odanın önüne gelmemle kapıyı tıklattım. Gel sesiyle odaya girip kapıyı ardımdan kapattım.

''Merhaba. Ben kamp için imza atmaya gelmiştim.''

Gülümsedi. ''Buyurun oturun lütfen.''

Masanın önündeki koltuklardan birine oturdum.

''Kimin velisiydiniz?''

''Semih Çetin'in.''

Başını olumlu anlamda sallayıp Semih'in adını dosyadaki kağıtlardan birine yazdı. Daha sonra bana küçük bir kağıt uzattı.

''Şuraya bir imza atarsanız tamamdır.'' Önüme koyduğu kağıdı okumaya başladım. Daha sonra imza atılacak yere imzayı attım.

''Herhangi bir şey gerekiyor mu?''

''Çadır harici diğer şeyleri biz temin edeceğiz. Siz sadece çadır ve bir günlük kıyafet getirirseniz yeterli olacaktır.''

Başımı sallayıp ayaklandım. ''Teşekkür ederim, iyi günler.''

''İyi günler.''

Odadan çıkmamla bahçeye indim. Zilin çalmasına iki dakika kalmıştı. Bahçedeki banklardan birine oturup Semih'i bekledim. Bugün onu da alıp atölyeye gidecektim. Bugün işe akşam üstü gidecekti ve gitmeden önce genelde ders çalıştığı için benim odam da çalışabilirdi. Zilin çalmasıyla birkaç dakika sonra Semih ve arkadaşları kapıda görünmüştü. Ahmet bir şeyler anlatıyordu ve onlar da gülüyordu. Çok geçmeden beni görmeleriyle yanıma doğru gelmeleri bir olmuştu.

''Merhaba Henna abla.''

''Merhaba Ahmet.''

''Hoş geldin Henna abla.''

''Hoş buldum fıstık.''

''Nasılsın abla?''

''İyiyim bir tanem, sen?''

''Ben de iyiyim. İmza attın mı?'' Heyecanlı sesiyle hafifçe güldüm.

''Attım.''

''Tam takım gidiyoruz yani.'' Ahmet'in gülümseyerek dediğiyle hepimiz güldük. Üçü de düşündüğümden daha fazla istiyordu bu kamp işini. Açıkçası ben de heyecanlıydım daha önce hiç kamp yapmamıştım ve benim için de bir ilk olacaktı.

''Herkes iyiyse o zaman hadi yemek yemeye gidelim.''

''Benim eve gitmem gerekiyor.'' Selin'in mahcup sesiyle gülümsedim.

''Başka zamana artık.''

''Benim de gitmem gerekiyor akşam misafir gelecekmiş. Anneme yardım edeceğim.'' Ahmet'in dediğiyle gülüp saçını karıştırdım.

''Tamam o zaman başka zaman gideriz.''

İkisi de başını salladıktan sonra yanımızdan ayrılmıştı. Evlerine bırakmayı teklif etmiştim ama zaten yakın diyerek reddetmişlerdi. Biz de Semih'le arabaya doğru yürümüştük ve şimdi de atölyeye doğru sürüyordum.

''Atölyeye gidiyoruz uyar mı sana da?''

''Olur abla.''

''Orada çalışırsın ders. Benim odamda fazladan bir tane daha masa var.''

HENNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin