Olduğun gibi görün.

173 11 4
                                    


Merhaba, nasılsınız?
Bu bölümden sonra 5K olacağız. Ben biraz duygusalım. Ayrıca vize haftam yaklaşıyor, bir hafta sadece bir bölüm gelebilir, duruma göre bakacağım ama elimden geldiğince yazıp paylaşmak istiyorum.
İyi okumalar dilerim, yorumlarınızı ve beğenilerinizi benimle paylaşmaktan çekinmeyin lütfen.

''Beyefendi?''

Kadınlar olarak kesinlikle hemcinsimizin her bir hareketinin anlamını çok iyi biliyorduk. Mimikler, duruş, kullanılan sözcükler... Hepsi aslında karşımızdakini anlamak için çok büyük fırsatlardı. Yıllarca insanlarla haşır neşir olduğum bir işim olduğundan dolayı gözlem yeteneğim oldukça gelişmişti. Karşımızdaki kadının amacının ne olduğunu anlamayacak kadar da toy değildim.

Gözlerim Ilgaz'a döndü. Kaşlarını çatmış kadına bakıyordu. Muhtemelen amacının ne olduğunu sorguluyordu.

''Buyurun?''

''Ben, Mehtap'ın arkadaşıyım. Sizi gördüm ve hareketleriniz çok hoşuma gitti. Tanışmak isterim açıkçası, tabi siz de isterseniz.''

Tek kaşım havalandı. Kadını cesaretinden dolayı tebrik etmek istiyordum. Ne kadar özgüvenim gelişmiş olursa olsun yine de asla böyle hiç tanımadığım birinin karşısına çıkıp onu beğendiğimi söyleyemezdim.

Ilgaz boğazını temizledi. Elimin içinde hissettiğim sıcak ve güven verici elle gülümsedim.

''Çok sevdiğim bir kadın var.''

Kadının bakışları nihayet bana döndü. Baştan aşağı beni süzdü. Yüzündeki mutlu ifade dağılmış yerini somurtuya bırakmıştı.

''Öyle mi?''

''Evet.''

''Mehtap, arkadaşlarımız deyince siz de arkadaşsınız sandım.''

''Hayır, sevgiliyiz.''

''Anladım, mutluluklar o zaman size.''

Ilgaz bir şey demeden başını olumlu anlamda salladı. Kadın yanımızdan ayrılırken arkasından onun gidişini izliyordum. Kendimi sessiz kaldığım ve hiçbir yorum yapmadığım için kutluyordum.

''Henna?''

Ilgaz'ın bana seslenmesiyle gözlerim ona döndü. ''Hm?''

''Neden bakıyorsun öyle?''

''Hiç, dalmışım.''

''Bugün de yakışıklılığımın cezasını çektim.''

Güldüm. ''Yakışıklı olmak senin mi suçun?''

Sırıttı. ''Acaba yüzük mü taksak aramızda, Henna?''

''O ne öyle, Ilgaz?''

''İkimize de böyle hoş olmayan teklifler geliyor. Önüne geçeriz.''

''Hayır.''

Suratını astı ama bunda kararım kesindi. Bana öyle şeyler biraz saçma geliyordu. Ama Ilgaz bu tarz şeyleri çok seviyordu.

''Of!''

''Oflama, Ilgaz.''

''Tamam.''

Uysal haline gülümseyip yanağını sıktım. ''Sen neden bu kadar tatlısın?''

Sırıtıp bana yaklaştı. Dudaklarını başıma bastırıp geri çekildi. ''Öyleyim, değil mi?''

''Öylesin.''

Aniden geri çekildi. Kaşlarım çatıldı. Ne olmuştu birden?

''Henna, baban bize bakıyor mu?''

Sorduğu alakasız soruyla ona anlamsızca baktım. Yine de gözlerim babamın olduğu yere doğru çevrildi. Evren abinin babasıyla derin bir sohbete girmişlerdi.

HENNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin