Final.

423 14 16
                                    



Merhaba. Finali yazmamak için günlerdir bahaneler ürettim, hep kaçtım fakat daha fazla uzatamadım. Onlara veda etmek, beni tahminimden daha da zorladı. Her neyse, bölüm sonu zaten konuşuruz. İyi okumalar dilerim. Yıldızımızı parlatıp yorum yapmayı unutmayın.

Finali okuma tarihiniz?

Sabrina Carpenter- Feather

Taylor Swift- Afterglow

Taylor Swift- Paper Rings

Nil- Hakkında her şeyi duymak istiyorum

Günler su gibi akıp geçerken hayatımda aynı hızda ilerliyordu. Günlerden pazartesiydi ve bu haftam oldukça yoğun geçecekti. Şimdi ise atölyedeydim ve önümdeki dikişle ilgileniyordum. Teslim etmem gereken bir etek vardı ve üç gündür neredeyse yemeden içmeden bununla ilgileniyordum çünkü iki güne teslim etmem gerekiyordu. Normalde, bu kadar kısa süre içinde yapamayacağım işleri kabul etmezdim fakat uzun zamandır müşterim olan biri, kızının doğum günü için hediye olarak yaptırmak istediğini söyleyince kıramamıştım. Bu durumdan şikayetçi olan tek kişi ben değildim, tabii ki. Ilgaz, aralıksız üç gündür söyleniyordu. Eve, her zamankinden daha geç gidiyordum, gün içinde de daha az konuşuyorduk ve bu yüzden sürekli şikayetçiydi. Biraz sarılıp güzel şeyler söyleyince de hemen kanıp yumuşuyordu. Aklıma gelmesiyle yüzümde bir gülümseme belirdi.

Sanırım biraz fazla seviyordum onu.

Bu hafta ayrıca benim için çok önemli bir olay daha vardı. Bir ödül törenine katılacaktım. Moda tasarımla ilgili bir törendi ve ben de adaydım. Kimin kazandığını o gün öğrenebilecektik. Oldukça heyecanlıydım. Kendime güveniyordum fakat çok iyi moda tasarımcılar da aday olmuştu. Kim kazanırsa kazansın mutlu olurdum fakat tabii ki ilk önceliğim kendimin kazanmasıydı. Düşüncelere dalmışken telefonum çaldı. Kumaşların altından telefonumu çıkardım.

Ilgaz'dı.

Bugün, üçüncü arayışıydı. O da en az benim kadar ödül töreni için heyecanlıydı ve sürekli bana kazanıp kazanmadığımı soruyordu. Her seferinde, ben de bilmiyorum diyordum fakat klasik Ilgaz'dı işte. Meraklı ve sabırsız. Daha fazla onu merakta bırakmadan telefonu açtım.

''Henna?''

''Efendim?''

''Ne yapıyorsun?''

''Etekle ilgileniyorum, sen ne yapıyorsun?''

''Ben de ödül töreninde ne giyeceğimi düşünüyorum.''

Güldüm. O, abim, Engin, Semih ve annemler ödül törenine gelecekti. Sinem, Esila hasta olduğu için gelemiyordu. Bu ara çok huysuzdu ve kimsede durmuyordu. Mehtap ise, kuzeninin düğünü olduğu için gelemiyordu. Aslında kuzeni, Engin'i de düğüne davet etmişti ama Engin güzel bir dille reddetmişti. Benim yanımda olmak istiyordu.

''Hm, buldun mu peki?''

Heyecanla anlatmaya koyuldu. Ödül töreni için benden bile heyecanlıydı. ''Senin bana diktiğin gömlek vardı ya, onu giyeceğim. Siyah takım elbiseyle güzel olur diye düşündüm. Sence?''

''Çok güzel olur.''

''Gerçekten mi?''

''Evet. Baya sevdim ben.''

''Tamam o zaman, benim ne giyeceğim belli. Sen ne giyeceksin?''

''Şu an tarif etsem de bilmezsin çünkü seninle tanıştıktan sonra hiç giymediğim bir elbiseyi giyeceğim. Akşam evde gösteririm, olur mu?''

HENNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin