Sahil sohbeti.

255 13 0
                                    


Merhaba, nasılsınız? Umarım bölümü beğenirsiniz. Beğenmeyi  ve yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar.


''Sen başka masalarla ilgilen sevgilim, ben hallederim.''

Gülerek Ilgaz'ın sesini taklit etmemle, Ilgaz ters bakışlarını bana çevirdi. Nihayet restoran kapanmıştı ve biz eve gelmiştik. Salonda kahve içip sohbet ediyorduk. Daha doğrusu ben Ilgaz'la, bugünkü kıskançlığı hakkında dalga geçiyordum.

''Dalga geçme, Henna. Adamın sana nasıl baktığını gördüm.'' Sesi hala sinirli çıkıyordu.

Elimi yüzüne uzatıp yanaklarını sıktım. ''Sen beni çok mu kıskanıyorsun?''

''Evet.''

Güldüm. Yanaklarını sıkmamdan cesaret almış olacak ki bana doğru yaklaşıp başını omzuma koydu.

Derin bir nefes aldı. ''Kıskanmak çok kötü bir his.''

Hafifçe gülümsedim. Kesinlikle berbat bir histi. ''Evet.''

''Evet, sevgiliyiz. Birbirimizi seviyoruz, bunu biliyorum. Ama yine de bu içimdeki kaybetme korkusuna engel olamıyorum. Ama sen çok güzelsin ve seni saklayamam. Kendine olan güvenin, duruşun, yüzün...'' İç çekti.

''Her şeyinle çok güzelsin.''

Başımı başına yasladım. Yaslamadan önce saçlarını öpmüştüm. ''Ben de seni kıskanıyorum.''

''Gerçekten mi?''

''Evet. Defilenin olacağı yere prova amaçlı gitmiştik ya. Oradaki kadının sana olan hareketlerinden hiç hoşlanmamıştım.''

Güldü. ''O günü hatırlıyorum, sana kıskanıyorsun dediğimde inkar etmiştin.''

''İtiraf edecek halim yoktu ya.''

''Ben anlamıştım zaten. Tek kıskanan ben olmadığıma sevindim.''

''Birbirimize zarar vermeyeceğimiz şekilde, ufak tefek tatlı kıskançlıklar ilişkinin tadı tuzu.''

''Evet, haklısın.''

"Ee, acıktın mı bakalım?"

Sorumla başını olumlu anlamda salladı. "Biraz acıktım.''

''Ne yiyelim?''

''Bilmem, ne yesek?''

''Ben sana soruyorum, sen de bana mı soruyorsun?''

''Evet.''

Güldüm. ''Pekala, balık mı alsak?''

''Olabilir, bayadır yemiyorum.''

''Tamam o zaman, sen git balık al. Ben de salata yapayım.''

Verdiğim öneriyle başını omzumdan kaldırıp bana çevirdi. Gözlerindeki eğlence parıltılarını görebiliyordum. 

''Ben neden alıyorum?''

''Çünkü ben salata yapacağım.''

''Ben de yapabilirim.''

''Olmaz, benimki daha lezzetli oluyor.''

''Henna!'' Adımı uyarır tonda söylemesiyle dudaklarımı birbirine bastırdım. Kalkıp üstümü giyip gitmek bana şu an o kadar zor geliyordu ki...

''Hadi ya, üşeniyorum ben.''

''Ben de üşeniyorum.''

Yanaklarımı şişirip ofladım. Ilgaz, yanağımdaki şişkinliğe bakıp güldü.

HENNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin