Oy ve yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın.Başımı koltuktan aşağı sallandırırken son zamanlarda olan şeyleri sorguluyordum. Defile olmuştu ve bu defile de asla aklıma gelmeyecek kişi -Ilgaz- model olmuştu. Defile oldukça başarılı geçmişti. Ilgaz'a karşı olan hislerim değişmişti. Sürekli yan yana gelmeye başlamıştık. Ilgaz'a yemeğe gitmiştik ve Esila'ya tek başımıza bakmıştık. Abim, Ilgaz'la aramızda olan bu şeyden haberdardı. Oflayıp elimle yüzümü sıvazladım. Ilgaz hayatıma girmeden önce gayet normal bir şekilde işimi yapıyordum, arkadaşlarımla eğleniyordum, abimlerle takılıyordum ve gün sonu kafam rahat bir şekilde eve dönüyordum. Ama Ilgaz'la tanıştıktan sonra hiç de böyle olmamıştı. Bir kere artık kafam boş değildi çünkü sürekli aklımda o vardı ve işin sinir bozucu tarafı buna engel olamıyordum. Her an her dakika ne yaptığını ve kimlerle beraber olduğunu düşünüyordum. Kabul etmeliydim bu his hem kötü hem de güzel hissettiriyordu. İşim gücüm varken bile kafamda o oluyordu ve işlerim aksıyordu.
Ve bu hayatta en nefret ettiğim şeylerden biri işlerimin aksamasıydı.
Telefonumdan gelen mesaj sesiyle oturuşumu düzelttim. Ufak çaplı bir beyin sarsıntısı geçirmiştim. Kendime geldikten sonra telefonu elime aldım ve gelen mesajı okudum. Mehtap'tı.
Mehtap: Ne yapıyorsun güzellik?
Henna: Hiç, takılıyorum öyle evde. Sen?
Mehtap: İş, güç. Bu akşam müsait misin? Sana geleceğiz Sinem'le.
Henna: Müsaidim, gelin. Özledim sizi.
Mehtap: Tamam, akşam görüşürüz.
Henna: Görüşürüz.
Telefonu masaya koyup ayaklandım. Akşam için kahvenin yanına tatlı yapmaya karar vermiştim. Mutfağa girmemle browni için malzeme çıkarmaya başladım. Kendimi kaptırmış tatlımı yaparken telefonum çalmıştı. Masanın üzerindeki telefona uzanıp aldım. Semih'ti.
''Semih Bey?''
''Abla, nasılsın?''
''İyiyim, canım. Sen?''
''Ben de iyiyim. Müsait miydin?''
''Müsaidim.''
''Bugün sana gelsem olur mu? Görüşmeyeli biraz oldu da seni görmek istedim.''
Utangaç sesiyle gülümsedim. ''Gel tabi, özledim seni.''
''Tamam, okul çıkışı geleceğim.''
''Tamam, görüşürüz.''
''Görüşürüz.''
Telefonu kapatıp gülümsedim. Birkaç gündür onunla görüşemiyorduk ve özlemiştim. Birkaç bir şey daha yapmaya karar verdikten sonra işe koyulmuştum.
Geçen iki saat sonrası gözlerimi karşımdaki yemeklere çevirmiştim. Kendini kaptırmıştım ve kısır, börek, kurabiye ve browni yapmıştım.
''Altın günü yapalım mı, Henna?''
Kafamda dönen soruyla yutkundum. Hadi ama, şu an bile aklıma geliyor olamazdı! Derin bir nefes alıp mutfaktan çıktım ve salona döndüm. Birazdan yüksek ihtimal Semih gelirdi. Koltuğa oturmadan çalan kapıyla oraya doğru yöneldim. Tahmin ettiğim gibi Semih gelmişti.
''Hoş geldin!'' Neşeli çıkan sesimle gülerek bana baktı.
''Hoş buldum.'' İçeriye girmesiyle ona sarıldım.
''Özletiyorsun kendini.''
''İşlerin yoğun olduğu için meşgul etmek istemedim.''
Kaşlarımı çattım. ''Öyle olsa bile ya ofise ya evime gel sürekli. Gerekirse konuşmayız ama orada olduğunu bileyim.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HENNA
Ficción General''Ne işin var burada?'' ''Seni görmeye geldim.'' Tek kaşım kalktı. ''Sebep?'' ''Bir sebebi mi olması lazım? Seni görmek istedim sadece.'' 29072023