Baskın.

366 18 0
                                    


Selamlar. İyi okumalar dilerim.

 Oy ve yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın lütfen. 

Kitaplarımın duyurularından daha çabuk haberdar olmak isterseniz sosyal medya hesaplarıma göz atmayı unutmayın. 

ig: iremilkiin/ wattpad: iremilkinn

Hayatımın çok sakin ilerlediği zamanlar bazen aklımdan, bir heyecan olsa diye düşünürdüm. Çünkü sürekli aynı şeylerden bir süre sonra sıkılıyordum ama heyecanın içine düşünce de sakinlik istiyordum. İnsanoğlu kesinlikle elinde olmadığı şeylere hep daha meraklı oluyordu. Şu an içinde bulunduğum durum beni nedensizce germişti. Ilgaz evime gelmiş olabilirdi bunda absürt bir durum yoktu asıl sorun şuydu ki Ilgaz'la sürekli tartışıyorduk ve Ilgaz'ı abimler sayesinde tanımıştım. Abimler olmadan Ilgaz'ın bana gelmesi dışarıdan bakılınca biraz tuhaf görünüyordu. Üstelik abim ve Engin dünyanın en korumacı iki insanıydı ve ben bu olayı nasıl toparlayacağımı düşünüyordum. Derin bir nefes alıp aklımı topladım. Gerçek dünyaya dönmemle, bizimkilerin dudakları ve gözleri kocaman açılmış olduğunu gördüm. Gözlerim Ilgaz'a döndü. Onun ise on metre öteden bile hissedilen kasıntılığı ve yüzündeki gergin tebessüme baktım. Hera ise kaosu hissetmiş gibi sessizce duruyordu.

''Biri burada ne olduğunu açıklayabilir mi?'' İlk sözü abimin almasıyla dudaklarımı birbirine bastırdım. Sesinden akan 'çabuk açıklayın yoksa istenmeyen şeyler olacak' mesajını hepimizin hissettiğine emindim. Ilgaz put gibi durmuş olduğundan dolayı sözü ben aldım. Onun değil konuşacak, hareket edecek hali bile yoktu.

''Hoş geldiniz, geçin içeriye kapının önünde kaldınız.''

''Açıklama bekliyorum.''

''Tamam abiciğim, bir girin içeri böyle kapının önünde mi konuşalım?''

Ters ters bize baktıktan sonra içeriye girmişlerdi. Engin girerken Ilgaz'a kısık gözlerle baktı. Hepsinin içeriye girmesiyle sona ben, Ilgaz ve Hera kalmıştık. Hera Ilgaz'ın burada kalacağından memnun bir şekilde onun kucağına zıpladı. Şüphesiz ki bu durumdan avantajlı çıkan tek kişi Hera'ydı. Ilgaz'la daha fazla zaman geçirebilecekti. Ilgaz gerginliğine rağmen ona gülümsedi.

''Biraz daha beraberiz.''

''Siz gelir misiniz, ben mi geleyim oraya?'' Abimin içeriden bağırmasıyla Ilgaz'la birbirimize bakıp bir şey demeden içeriye girdik. Abim bacağını sallıyordu ki bunu çok gergin olduğu anlarda yapardı.

''Evet, birinci sorumuz Henna hanım o telefon neden açılmıyor? İkinci olarak bu köpek kim? Üçüncü ve en önemlisi Ilgaz'ın burada ne işi var?'' Abimin sorduğu peş peşe sorularla boğazımı temizledim.

''Yalnız köpek değil Hera onun adı.''

Gerçekten bu yaşanmış mıydı? Böyle gergin bir ortamda tek sorun Hera'ya köpek denilmesi miydi? Ilgaz yine yapacağını yapmıştı.

''Hera mı? Köpeğin adı Hera mı?'' Engin'in sorduğu soruyla Ilgaz, kucağındaki Hera'yla beraber ona döndü.

''Evet.''

''Kim buldu bu yaratıcı ismi?''

Ilgaz gururlu bir sesle konuştu. ''Ben.''

Gülsem mi ağlasam mı bilemiyordum. Bir yanım gülmek istiyordu ama abimin diken üstündeki hareketleri buna engel oluyordu.

''Bu ismi zaten bulsan bulsan bir sen bulursun kardeşim. Helal olsun.'' Engin'in dediğiyle Ilgaz sırıttı.

''Sağ ol kardeşim.''

HENNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin