Ilgaz şef.

287 13 6
                                    


Selam. Oy ve yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın.


Büyük bir boşluğa düşmüştüm.

Defile gününden beri iki gün geçmişti. Atölyedekilerle beraber on beş günlük bir tatile girmiştik. Tatilin ilk gününde tüm gün evde pineklemiştim. Dizi izlemiş, kitap okumuş ve uzun süren bir cilt bakımı yapmıştım. Bugün ise sabahtan beri temizlik yapıyordum. Temizlik yapmayı seviyordum, kafamın dağılmasını sağlıyordu. Saat altı olmuştu ve ben yeni oturuyordum. Tüm evi baştan aşağı temizlemiştim ve bu temizlik kokusunu oldukça seviyordum. Bu iki günde abimlerle telefonda konuşmak harici görüşmemiştim. Aynı şekilde Ilgaz'la da birkaç mesaj harici görüşmemiştik. İşleri çok yoğun olduğu için az konuşabiliyorduk. Bu defileden dolayı işleri oldukça aksamıştı ve yoğun bir tempoya girmişti.

İtiraf etmeliydim ki onu oldukça özlemiştim.

Her gün beraber zaman geçirmeye alışmıştım ve iki gündür görüşmeyince özlemiştim. Yanaklarımı şişirip ofladım. Alışmak bu hayatta en korktuğum şeylerden biriydi özellikle de insana alışmak beni her zaman çok korkutuyordu. Sadece iki gündür onu görmemiştim ama sanki aylar olmuş gibi hissediyordum. Gelen mesaj sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp sehpadaki telefonumu elime aldım. Gördüğüm isimle gülümsedim.

Ilgaz'dı.

Ilgaz: Ne yapıyorsun?

Henna: Oturuyorum, sen?

Ilgaz: Çalışıyordum mola verdim dedim bakayım ne yapıyorsun.

Henna: İyi yaptın.

Ilgaz: Seni özledim.

Okuduğum mesajla yutkundum. Aynı duyguları paylaşmamız beni mutlu etmişti.

Henna: Öyle mi?

Ilgaz: Evet, sen beni özlemedin mi?

Evet deyip onu şımartsam mıydım yoksa hayır deyip yüzünün düşmesine mi sebep olsaydım? En sonunda kararımı verip parmaklarımı klavyede gezdirdim.

Henna: Biraz.

Ilgaz: Biraz mı? Çok değil mi?

Henna: Değil mi?

Ilgaz: Ben sana soruyorum, sen de bana mı soruyorsun?

Henna: Evet.

Ilgaz: Henna! Gerçekten mi biraz özledin?

Henna: Birazdan çok az fazla.

Ilgaz: Henna... Kalbime inecekti az daha.

Henna: Neden?

Ilgaz: Beni özlemedin sandım.

Henna: Fazla özlemedim.

Ilgaz: Senin dilinde bu çok özledim demek.

Henna: Bu kadar tanıyor musun beni?

Ilgaz: Tanıyorum.

Henna: Öyle olsun.

Ilgaz: Bana gelsene. Sana yemek yaparım.

Okuduğum mesajla kaşlarım havalandı. Beni kendi evine mi çağırıyordu? Gitse miydim acaba? Gidip yemeğimi yiyip gelirdim. En azından yemekle uğraşmazdım. Kendi kendime yaptığım konuşmada mantıklı olduğunu düşündüğüm için kabul etmeye karar vermişim. Birden yaptığım şeyle gözlerim kısıldı. Resmen iki saniye içinde, Ilgaz'a gitmek için bahaneler bulmuş ve mantıklı olduğuna karar vermiştim. İç çekip mesaja döndüm. Hemen kabul etmiş gibi olmayayım diye ağırdan alacaktım.

HENNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin