Kamp.

539 24 3
                                    




Selamlar, biz geldikk! Keyifli okumalar dilerim. Oy ve yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın.

Duyurulardan ve kitaplarımdan daha erken haberdar olmak istiyorsanız sosyal medya hesaplarımı takip etmeyi unutmayın. İnstagramda kitaplarla ilgili editler de atıyorum.

ig; iremilkiin/ wattpad: iremilkinn

KAMP GÜNÜ

Hayat seçimlerden oluşurdu ve bu seçimlerin de iyi veya kötü bir bedeli olurdu. Ben de yaptığım seçimin bedelini yanımdaki XY kromozomlu kişiyle ödüyordum. Abimlere kampa gideceğimizi haber vermek istemiştim ve Ilgaz'ın geleceği aklımın ucundan dahi geçmemişti. Verdiğim haberin sonucunu bu şekilde ödüyordum. Günler kamp gününe gelip çatmıştı. Saat henüz altı buçuktu. Sabah beşte uyanmış duşumu alıp hazırlandıktan sonra Semih'i almaya gitmiştim. Biz okula geldiğimizde sabahın köründe kalkmasına rağmen hala enerjik olabilen Ilgaz'ı görmüştük ve bana bakarak sırıtıyordu. Bu dünyada bilmesi gereken şeylerden biri kesinlikle uykulu Henna'ya karışılmaması gerektiğiydi. Uykuya çok düşkün değildim ama sabah erkenden kakmışsam ve uykum varsa kesinlikle bana bulaşılmaması gerekiyordu. Ama Ilgaz sınırlarını oldukça zorluyordu. Şimdi ise otobüse binmiş, gitmeyi bekliyorduk. Ben ve Ilgaz yan yana oturmuştuk. Semih arkadaşlarıyla beraber oturuyordu. Kafamı arkaya yaslayıp gözümü kapattım.

''Öyle boynun ağrır, istersen omzuma koyabilirsin başını.''

Yanımdan gelen sesle hafifçe oraya döndüm.

''Omuzlarım oldukça kaslı ve sert.''

Boş bakışlarla ona bakıyordum. Omuzlarının kaslı ve sert oluşunun benimle ilgisi neydi?

''Yani, omzun kaslı ve sertse bundan bana ne?''

''Başını koyunca rahat edersin.''

Derin bir nefes alıp sessiz kaldım. Tekrardan gözlerimi başımı arkaya yasladım.

''Neden inat ediyorsun? Rahat değil öyle.''

''Rahatım ben.''

''İyi, eğer omzuma falan düşerse kafan, iterim.''

Hafifçe güldüm. ''İtersin.''

''Aynen öyle yaparım.''

Son konuşma bu olurken benim bilinç altım bedenimi terk ediyordu. Son hissettiğim şey başımın olduğu yerden kalkıp daha sert bir yere konulmasıydı.

''İnatçı keçi.'' Duyduğum son şeyde bu olurken kendimi uykunun kollarına atmıştım.

Hissettiğim boyun ağrısıyla yüzümü buruşturup gözlerimi açtım. Nerede olduğumu kısa bir süre idrak edemedim. başım bir omzun üstündeydi. Başımı oradan kaldırmaya çalıştım ama sadece çalıştım.

Çünkü başımın üstünde bir ağırlık vardı.

''Neden rahatımı bozdun?'' Yanımdan gelen huzursuz sesle oraya dönmeye çalıştım.

''Çeksene şu koca kafanı başımdan.''

''Koca kafam mı?''

''Evet.''

''Kafam küçücük.''

''Ufal da cebime gir Ilgaz.''

''Olur.''

''Çek şu başını tepemden ya!''

''Hayır, ben çok rahatım.''

''Ama ben değilim.''

HENNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin