Oda düzenleme.

402 21 0
                                    


Yine aşırı eğlenceli bir bölümle geldim. Ben bu ikiliyi çok seviyorum ya. Oy ve yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın.

''O oraya olmaz Ilgaz. Hiç mi göz zevkin yok. Ayrıca orası hiç güvenli değil.''

''Ben mimarım farkında mısın Henna? Bu benim işim.''

''Demek ki işinde iyi olan bir mimar değilsin.''

Şok içinde bana baktı. ''Yok artık! Bir işime laf etmediğin kalmıştı.''

''Kusura bakma ama nasıl mimar oldun anlam veremiyorum şu an.''

''Hem de okul üçüncüsüydüm.''

Vay be der gibi dudak büktüm. ''Görmeden inanmam.''

''Nasıl göstereceğim?''

''Diplomanla.''

''Diplomam mı? Kim bilir nerededir o.''

Omuz silktim. ''Beni ilgilendirmez. Ben görmeden hayatta inanmam senin üçüncü olduğuna. Zevkine bakınca inanasım gelmiyor.''

''Ne varmış zevkimde? O yatak oraya olmaz.''

''Neden olmayacakmış? Gayet de oluyor.''

Sorun ne miydi?

Sorun, yatağı kapının yanına mı koymalıydık, camın yanına mı? Ben kapı yanı diyordum çünkü cam önü bana güvenlik açısından doğru gelmiyordu. Ilgaz ise tutturmuş camın önünde daha estetik duruyor ve Hera akıllı bir çocukmuş öyle şeyler yapmazmış. Akıllı da olsa sonuçta bir köpekti. Hareket etmeyi seviyordu.

''Olmaz dediysem olmaz ya. Burası benim evim değil mi? Hera da benim çocuğum. İstediğimi yapmakta özgürüm!''

''Allah Allah, şimdi de böyle mi oldu hanımefendi? Başta Hera'yı istemiyordun, hatırlatırım.''

''İstemiyor değildim, sadece bakabileceğimden emin değildim!''

''Sonuçta istemedin.''

''İstemesem şu an burada mı olurdu Hera?''

''Zorla aldın.''

''Zorla bana kimse bir şey yaptıramaz. Ayrıca bu kadar biliyorsan sen alsaydın.''

''Sana benzediği için sana vermek istedim ben. Ama görüyorum ki hata yapmışım.''

Şu an nasıl bir ortam mı vardı?

Tam olarak şöyle; benim iki elim belimde, Ilgaz'ın bir eli belindeydi. Karşılıklı durmuş ve kavga anında fark etmeden yakınlaşmıştık. O bana sinirle bakıyor ben ona. Hera ise... Hera da kim konuşursa gözü ona dönüyordu. Ortam o kadar komikti ki gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Hem çok sinirliydim hem de gerçekten durum çok komikti. Koca insanlardık ama durmuş burada yatağı nereye koysak diye kavga ediyorduk. Gerçekten inanamıyordum. Derin bir nefes aldım.

''Bak Ilgaz, Hera ne kadar akıllı bir köpek olsa da sonuçta o bir köpek. Hareketli ve sürekli oyun istiyor. O yüzden camın önüne koymak tehlikeli. En mantıklı olan kapının yanına koymak. Hem hemen çıkıp yanıma falan gelebilir. Hem tuvalete daha hızlı gider hem de güvenli.''

Ilgaz ben konuşurken sessizce beni dinliyordu. Dinlerken de bakışları yüzümde geziniyordu. Ne vardı yüzümde?

''Anladın mı?''

Kendine gelir gibi silkelendi. ''Ne? Ne anladım mı?''

Gerçekten sinirden üstümü yırtacaktım. Beni dinlememişti bile. Beş dakikadır boşuna konuşmuştum resmen!

HENNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin