Merhaba, oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Keyifli okumalar.'' Karakoldan arıyorum sizi. Buraya gelme şansınız var mı?''
Arabayı polisin verdiği adrese doğru sürerken kafamda binlerce soru dönüyordu. Polise, neden gelmem gerektiğini sorunca Ilgaz'ın bir olaya bulaştığını söylemişti. Normalde asla kavga ve gürültü seven bir insan değildi ama neden bir kavgaya dahil olmuştu oldukça merak ediyordum. Muhtemelen benimkinin bir suçu yoktu ama gidip öğrenecektim. Ayrıca abimleri ya da başkasını aratması yerine beni aramalarını söylemesi beni çok mutlu etmişti. Düşündüğüm şeyle başımı iki yana salladım. Şu an önemli olan şey bu muydu? Derin bir nefes alıp arabayı sürmeye devam ettim.
Nihayet karakola gelmemle arabayı park edip indim. Girişte kontrolden geçip karşıdan gelen bir polise nereye gitmem gerektiğini sordum. Bana eşlik edip komiserin odasına kadar götürdü. Ona teşekkür ettikten sonra kapıyı çaldım. Gelen onaylama sesiyle odaya girdim. Ilgaz buradaydı ve oldukça sinirli görünüyordu. Diğer koltukta da bir adam oturuyordu. Onun da yüzünde aynı sinirli ifade vardı, gözü ve dudağında yara vardı. Kavga sandığımdan daha büyüktü. Ilgaz'a dönmemle onun da dudağının kanadığını gördüm. Yüzümü buruşturdum. O da bana bakıyordu ve beni görünce yüzünde bir rahatlama oluştu. Ayağa kalkıp yanıma geldi.
''Ne oldu böyle? Dudağının haline bak Ilgaz.''
''Benim suçum değil gerçekten.''
Elimi yarasının olduğu yere götürdüm. ''Acıyor mu?''
''Evet.''
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. ''Sonra ilgileneceğim seninle.''
Gözlerimi ondan çekip komisere çevirdim.
''Merhaba, Henna ben. Telefonda konuşmuştuk.''
Komiser ayağa kalkıp elini uzattı.
''Merhaba, Henna hanım. Buyurun lütfen.'' Eliyle Ilgaz'ın oturduğu koltuğun yanındaki boşluğu gösterdi. Oturmamla bakışlarım Ilgaz ve kavga ettiği adama döndü.
''Sorun nedir?''
''Öncelikle rahatsız ettiğimiz için kusura bakmayın. Taraflar karşılıklı şikayetçi oldu ve açıkçası şikayetlerin altını dolduracak kadar büyük bir mesele yok. O yüzden iki tarafın istediği kişileri çağırmayı uygun gördüm. Belki konuşarak çözeriz eğer çözemezsek de işi daha farklı boyutlara götüreceğiz. Ilgaz beyin tercihi siz oldunuz. ''
''Anladım, iyi yaptınız. Kavga sebebi nedir?''
''Salih bey, arabasıyla Ilgaz beye çarpmış ve yoluna devam etmiş. Ilgaz bey de onu takip etmiş ve bu şekilde önce sözlü olarak başlayan kavga daha sonra fiziksele dönmüş.''
Bakışlarım Ilgaz'a döndü. O da bana bakıyordu. Her an bana sırnaşıp buradan gidelim diyecek bir hali vardı. Bu adam karakolda bile böyle olmayı nasıl beceriyordu? Gözlerimi ondan çekip karşımdaki adama çevirdim. O da bana bakıyordu.
''Merhaba, neden çarpıp gittiğinizi öğrenebilir miyim?''
''Arkadaşım hastanedeydi ve o an aceleyle sürüyordum. Çarptım, evet hatalıyım. Zaten arabanın plakasını almıştım daha sonra bir şekilde bulmaya çalışacaktım. Ama beyefendi arkadan takip etmiş.''
''Suçlu ben miyim? Bana çarpan ve kaçan sizsiniz. Bana deseydiniz hemen, hastane işim var daha sonra size ulaşacağım, ben ne diyebilirdim ki?''
''Hatalıyım, biliyorum. Ama kendimi ifade etmeme izin vermediniz hemen bağırıp çağırdınız.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HENNA
Ficción General''Ne işin var burada?'' ''Seni görmeye geldim.'' Tek kaşım kalktı. ''Sebep?'' ''Bir sebebi mi olması lazım? Seni görmek istedim sadece.'' 29072023