Arkadaş mevzusu.

486 25 7
                                    


Selam. Oy ve yorumlarınızı benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum. Keyifli okumalar.

Nihayet yolculuk bitmişti ve biz kamp alanına gelmiştik. Herkes çadırlarını kurmaya çalışıyordu. Daha önce hiç çadır kurmadığım için şu an çadırla bakışıyorduk. Bu şeyi nasıl kuruyorlardı?

''Yardımcı olmamı ister misiniz?'' Yanımdan gelen sesle oraya döndüm. Genç bir adam bana bakıyordu.

Hafifçe güldüm. ''Çok iyi olur. Nasıl yapılır bilmiyorum.''

Bir yandan eğilip çadırı yapmaya çalışırken bir yandan da benimle konuşuyordu.

''İlk deneyiminiz sanırım.''

''Evet. Daha önce hiç kamp yapmamıştım.''

''Anladım. Beş dakika da hallederim ben.''

''Çok teşekkür ederim.''

''Önemli değil.''

O çadırı yapmaya çalışırken yanımdan gelen sesle irkildim.

''Ne oluyor burada?'' Ilgaz'dı ve kaşlarını çatmış bir şekilde adama bakıyordu.

''Beyefendi-''

''Sinan.''

''Sinan bey çadırı kurmama yardım ediyor.''

''Niye?''

''Yapamıyorum çünkü.''

Eğilip çadırı adamın elinden aldı. ''Bırakın teşekkür ederiz ben yaparım.''

''Hani bilmiyordun sen?''

''Biliyorum.''

Adam şaşkınca bize bakıyordu. ''Göründüğü gibi kolay bir iş değildir.''

Ilgaz kaşları kalkık bir şekilde ona baktı. ''Allah Allah! Bırakın lütfen ben yaparım.''

''İyi, o zaman buyurun.'' Dedikten sonra adam elini çadırdan çekti.

''Kusura bakmayın lütfen.''

Bana dönüp gülümsedi. ''Sorun yok.'' Deyip yanımızdan uzaklaştı.

''Gülüyor bir de ya! Herife bak.''

''Ya sen ne yapıyorsun?''

Sorumla hızla bana döndü. ''Ne yapıyormuşum?''

''Neden adama öyle davrandın?''

''Nasıl davrandım?''

''Bilmemezlikten gelme Ilgaz. Ayrıca sen çadır kurmayı bilmiyorsun bile.''

''Bilmiyorum diye öğrenmeyeceğim anlamına gelmiyor.''

''Bak gerçekten saçmalıyorsun. Nasıl öğreneceksin?''

''Teknoloji diye bir şey icat edilmiş bilmem farkında mısın?''

''Dağın başında çadır kurmayı mı öğreneceksin.''

''Evet.'' Dedikten sonra cebinden telefonunu çıkarıp araştırmaya başladı. Hayretle onu izliyordum. Eğilip çadırın malzemelerini tek tek inceledi.

''Hım. Güzel malzemeler.''

Kollarımı göğsümde bağlayıp ona baktım. ''Güzel malzeme olması onu yapabildiğin anlamına gelmiyor.''

Başını bana doğru kaldırıp ters bakışlarla baktı. ''Konuşup işimi engelliyorsun.''

''İyi, sustum yap hadi.''

''Hazır lokmaya konmak yok. Yardım edeceksin bana.''

''Ya sabır.'' Dedikten sonra eğilip malzemeleri inceledim.

HENNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin