HENNA

Tartışma.

Selamm. Artık haftada iki bölüm atmayı düşünüyorum. Umarım başaracağım. Beğenmeyi ve yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın.

Hayatım boyunca kimseye aşk anlamında bir şeyler hissedebileceğimi düşünmemiştim. Tek odam noktam; sevdiklerim ve işimdi. Oldukça mükemmeliyetçi biriydim ve yaptığım iş, oldukça odaklanmayı gerektiriyordu. Aşık olunca odak noktamın bozulacağını ve işlerime gereken özeni vermeyeceğimi düşünürdüm. Ama şimdi biraz uzağımda duran adama bakarken bu aşık olmama işinin sandığım gibi hissetmeyeceğini öğrenmiş oldum.

Hissettiğim şey artık hoşlantıdan daha ileriydi.

Biraz ilerde o, bir adamla konuşurken ben de onu izliyordum. Onun ofisine gelmiştim çünkü o kadınla bir de ben konuşacaktım. Muhtemelen hem kadın olduğum için hem de moda tasarımcı olduğum için fikirlerimi dikkate alacaktı. Ilgaz, birazdan kadının geleceğini söylemişti. İç çektim. Onu izlerken bütün duygularında, düşüncelerinde yaptığı mimikleri öğrenmiştim. Bir şey istediği gibi olmayınca hemen yüzü asılıyordu, çok mutlu olunca kocaman gülümsüyordu ve bunu gizlemiyordu. Düşünceli olduğunda kaşlarını çatıyordu ve dudaklarını birbirine bastırıyordu.

Onu, böyle sapık gibi izlediğime inanamıyordum.

Nihayet adamla konuşması bitince yanıma geldi. Yüzü gülüyordu.

''Sıkıldın mı?'' Bunu sorarken gözlerini gözlerimden çekmeden önüme gelen saç tutamını geriye attı.

''Hayır.''

''Güzel. Kadın birazdan gelir, istersen sana kahve ısmarlayabilirim?''

''Gerek yok, böyle iyiyim.''

''Peki.'' Beraber koridordaki koltuklardan birine oturduk. Bugün üstümde siyah, uzun ve yırtmaçlı eteğim vardı. Üstüne de kahverengi bir bluz giymiştim.

''Umarım kadın sorun çıkarmaz.''

''Merak etme, ben halledeceğim.''

Gülümsedi. ''Teşekkür ederim.''

''Ne demek.''

''Heyecanlı mısın?''

Tek kaşım havalandı. ''Neden?''

''Bugünden itibaren önümüzdeki bir ay beraber yaşayacağız.''

Kaşlarım anladığımı belirtircesine havalandı. ''Heyecanlıdan ziyade umarım hapse girmem derdindeyim.''

Güldü. ''Aşk olsun, Henna! O kadar da geçimsiz değilim.''

''Onu zamanla göreceğiz.''

''Görelim, bakalım.''

Bundan keyif alıyordu. Sürekli rekabet ve çatışma halinde olmamızdan zevk alıyordu. Doğruyu söylemek gerekirse ben de çok keyif alıyordum.

''Geldi.'' Ilgaz'ın dediği şeyle gözlerim onun baktığı yere döndü. Oldukça güzel bir kadın karşımdaydı ve yürüyüşten bile belli olan özgüveniyle buraya doğru geliyordu. Ilgaz ayağa kalktı. Onun kalkmasıyla ben de ayaklandım.

''Hoş geldiniz.'' El sıkıştılar.

''Hoş buldum.''

''Tanıştırayım, Henna. Bugün sizinle daha ortak noktada buluşabilmemiz için bize yardımcı olacak. Bir kadın gözüyle olaylara daha iyi bakar diye düşündük.''

Ilgaz'ın konuşması boyunca kadın tek kaşını kaldırıp beni süzdü. Aynı şekilde ben de tek kaşımı kaldırdım.

Sana ters bakana sen de aynı şekilde bak.