Defile.

295 14 9
                                    


Oy ve yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın.

Defile Günü

Günler geçip gitmiş ve biz defile gününe gelmiştik. Bu süreçte günlerimiz hep aynı geçmişti. Ilgaz sabah erkenden atölyeye geliyordu, biraz atölyede prova yapıyorduk sonra mekana geçip biraz da orada prova yapıyorduk. Daha sonra yemek yiyorduk ve o yanımdan ayrılıp kendi işlerini yapmak için gidiyordu. Bu süreçte ilişkimiz gittikçe değişik bir hal alıyordu. Bana karşı sanki yıllardır içinde hislerini tutuyormuş da şu an açık olmaya karar vermiş gibiydi. Her fırsatta temas edebildiği hiçbir anı kaçırmıyordu, ve sürekli etkileyici laflar ediyordu. Ağzının iyi laf yaptığını biliyordum ama bunun bizzat benim üstümde uygulanması... Oldukça etkileyiciydi.

Bugün sabah erkenden kalkmıştım ve klasik rutinlerimi gerçekleştirmiştim. Defilede giyeceğim saks mavisi mini elbiseyi kılıfına koyduktan sonra çantamı aldığım gibi evden çıktım. Hera'yı annemlere bırakmıştım. Arabaya binip atölyeye doğru sürdüm. Şu an oradaki ortamı hayal edebiliyordum. Her yerin birbirine girmiş olduğunu ve herkesin telaşlı yüz ifadesi gözlerimin önündeydi. İç çektim. Bugünü atlatırsak sonrasında yaklaşık on beş gün sürecek bir mola sürecimiz olacaktı ve o zamanın hayaliyle ayakta duruyordum. Atölyeye gelmemle arabayı park edip çantamı ve elbisemi aldığım gibi indim. Saat henüz sekizdi ve defile ikide olacaktı. Oldukça uzun bir zamanımız vardı. Bu sürede son kez her şeyin üstünden geçecektik. Atölyeye girmemle tam da tahmin ettiğim gibi bir ortamın olduğunu gördüm. Herkes koşuşturuyordu ve oldukça gürültülü bir ortam vardı. Gördüğüm kişiyle dudaklarım şaşkınlıkla aralandı.

Ilgaz buradaydı.

İşin garibi, Sena'nın verdiğini tahmin ettiğim işi yapıyordu.

Takıları düzeltiyordu.

Kaşlarını çatmış, büyük bir ciddiyetle işine odaklıydı.

Onun yanına doğru yürüdüm. Yanına gelmemle ona seslendim.

''Ilgaz?''

Gözlerini işinden çekip bana çevirdi. Beni görmesiyle yüzü aydınlandı.

''Henna, nerede kaldın? Biz burada çalışmaya başladık.''

Olayın komikliğiyle gülmeye başladım. ''Bu işte bir terslik yok mu? Benim erken gelmem lazım değil miydi?''

O da güldü. ''Evet ama ben çok heyecanlı olduğum için erkenden geldim.'' Gerçekten kıpır kıpırdı. Yerinde duramıyordu.

''Sakin ol, her şey yolunda gidecek. Çok kez aynı şeyi yaptın ve yine yapacaksın.''

''Evet, yapacağım.''

''Ben şunları odama bırakıp geliyorum.'' Elimdeki elbise kılıfını ve çantamı gösterdim.

''Bende geleyim mi?''

''Gel.''

Gülümsedi. Beraber odama doğru yürüdük. Odaya varmamızla kapıyı açıp içeriye girdik. Elbiseyi askıya astım. Ilgaz'a döndüğümde beni izlediğini gördüm.

''Ne oldu?''

''Hiç.''

Sessiz kaldım. Saçlarımı dağınık bir topuz yaptıktan sonra ona döndüm.

''Hadi, gidelim.''

Başını salladı. Beraber odadan çıktık. Yolda Emir'i görmüştük ve Ilgaz'a yan yan bakıyordu.

''Ne bakıyorsun?'' Ilgaz'ın sorduğu soruyla kollarını göğsünde bağladı.

''Acaba model konusunda emin miyiz? Son anda değiştirebiliriz bence.''

HENNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin