"Direkten döndün." Kulise geçtiğimiz anda Alican'a yaptığım açıklama bu şekilde olurken Alican derin bir nefes almıştı.
"Senin yapacağını tahmin edemedim. Yoksa daha çok asılırdım." Dediğinde yanımıza gelen Barbaros bir müddet Alican'a baktı.
"Ya bırak Alican havalı havalı atıyordun lalangaları havaya." Dedi ve ardından dilini çıkarttı.
"Adam yüzyıllık krep ustası gibi atıyordu harbi tavadan." Dedi Çağatay gülerek.
"Biz kendi yemeğimizden başkasını görmediğimizden kazanmışız Nesil. Onların kaybetme sebebini öğrendik." Dediğinde Sefa gülümseyerek mavi takım üyelerine bakmaya başladık.
"Bir kere bizim tatlımız geçti!" Diye savunmaya geçti anında Çağatay.
"Evet, sınırdan." Dedik aynı anda Sefa ile. Birbirimize bakmadan ellerimizi de aynı anda birbirimize uzatmış ve çakmıştık.
"Bunlar programlanmış gibi yalnız." Dedi Alican fısıldayarak. Duymayacağımızı mı düşünüyordu anlamamıştım ama duymuştuk, yani.
Sefa ile muhteşem ikili halimizi serviste de devam ettirmiş ve beraber oturmuştuk. Alican ve Çağatay bu hafta düşmanımızdı. Bu şekilde davranıp hırslandırmak lazımdı da Alican gereksiz rahatlığı ile beni çıldırtmaya niyetlenmiş gibiydi.
"Yarın ne yapacağız acaba? Ben bir an önce ödül oyununa geçmek ve 100.000 lirayı kazanmak istiyorum." Dediğinde Sefa gülmüştüm çünkü parayı söyledikten sonra anında hayallere dalmıştı.
"Aklın fikrin bir türlü kavuşamadığın o parada." Dedim gülmeme devam ederek. Manidar bir bakış atmasıyla gülmem yarıda kesildi bir anda.
"Aşkı aşk yapan nedir biliyor musun..? İmkansız olması. Benim de parayla ilişkim bu."
Manidar bakışlarına manidar sözleri eklenirken yanaklarımın kızardığına yemin edebilirdim. Bakışlarımı camdan dışarı yönlendirdiğimde yüzündeki keyif gülümsemesi ile yan tarafına dönmüştü o da. Camdaki yansımadan görmüştüm ifadesini.
Güzel lafları severim, ben çaktığım sürece. Bana pek yapılmadığından... Alışkın değildim.
Ama iyi oturtmuştu helal olsun. Kızarmam bitsin, geçsin. Bir ara tebrik ederdim.
Eve geldiğimizde hiç almadığım telefonumu elime almış ve bildirimlere göz atmıştım. Üstten baktığım bildirimlerde gördüğüm bir mesajla duraksamış, hızlıca mesajı açmıştım.
"Şu anda nasılsın, ne yapıyorsun daha doğrusu hangi yemeği yapıyorsun, kimlerle mücadele ediyorsun, hangi gereksiz canını sıkmakla uğraşıyor bilmiyorum. Tek bildiğim bu görselin modunu yükselteceği."
Görseli açtığım anda tam anlamıyla çığlık atmamak için elimle kapatmıştım ağzımı. Odada zıplayıp dururken açık olan kapıyı kapatmış, mesaj yazmakla uğraşmak yerine telefon etmiştim her ne kadar mesaj insanı olsam bile.
"Arayacağını biliyordum." Telefon açılışı bu şekilde olurken odada heyecanlı bir şekilde davranmaya devam ediyordum.
"Ya gördüklerim gerçek değil mi güncel şu an insanların eline bu geçiyor?" Dediğimde gülmüştü.
"Elbette. Aylarca uğraşsam bile dedim ama üç gün içinde çalışa çalışa başardım tabağını tam anlamıyla yapmayı. Gerçekten muntazam bir şey."
"Muntazam olan menüde, imzamla yer alması. Reçeteye boşuna imza istemediğini biliyordum ama menüye bu şekilde ekleyeceğini düşünmemiştim. O kadar mutluyum ki!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Standing Next to Me (Masterchef All Star)
Teen Fiction"Kaldığımız yerden devam mı ediyoruz yoksa bittiğimiz noktadan yeniden mi başlıyoruz..?" Masterchef All Star 2023 kurgusudur.