Standing Next to Me (Masterchef All Star)

avalanche

Arkadaşlar aşk olsun size... Mavi takımda Barış da vardı eklemeyi unutmuşum hiç ses etmemişsiniz siz de KDJFHDJKHGFDHGKFDGFD

"Ne yapacağız acaba bugün..?" Eda ablanın sorusuna karşılık omuzlarımı silkmiştim. 

Şu sıralar cevap vermek yerine bu hareketi sık sık tekrar eder olmuştum resmen.

"Kırmızı takımı yeneceğiz işte." Tolgadan sakin bir yanıt gelirken Eda abla ile birlikte gülmüştüm verdiği cevaba. Stüdyonun hazırlanmasını beklerken kulis tarafında toplanmış, kendi aramızda konuşuyorduk bu şekilde. Daha doğrusu onlar konuşuyor, ben kendi halimde takılıyordum.

"Kırmızı takımın kaptanı harbi harbi seni gözüne kestirmiş." Kıvanç'ın fısıltı dolu, bir o kadar ima içerikli cümlesine karşılık bakışlarım karşıdan beni kesen Kerem'e yönelmişti.

"Canına susamış haberi yok." dediğimde Kıvanç gülüp Kerem'e bakmış, ardından göz kırpmıştı. 

"Karşıdan sataşma var!" Sergen'in sesi ortamda yankılanırken Kıvanç ile bakmıştık birbirimize, hangimiz cevap versek gibisinden.

"Değişiklik yapıp susmaya ne dersin?" dediğimde Kıvanç bu fikrimi oldukça olumlu karşılamış ve Sergen'e arkasını dönmüştü. Hareketine gülerken Sergen köpüre köpüre konuşmaya devam etmişti.

Stüdyo hazırlandığında, biz de içerideki yerlerimizi aldığımızda klasik konuşmalar yapılmaya başlamıştı.

"Kendisinin konuşmadığı, insanların birbiriyle konuşmadığı bir kırmızı takım var karşımda. Ne diyorsun kaptan?" Mehmet şefin sorusu Kerem'e bu şekilde olmuştu.

"Geçen sefer duygusal, uyumlu olacağını düşündüğüm bir takım kurdum, başımıza neler geldiğini gördüm. Gerçekten içimde enterasan bir his var. Bu hafta sanki bir şeyler olacakmış gibi hissediyorum." 

"Gerçekten öyle şeyler olacak ki inanamayacaksın." dedi Tahsin Kerem'in cümleleri üzerine. Barış ile beraber cümlesine gülerlerken gözlerimi devirmeden edememiştim.

"Bir de bakan siz inanamazsınız." Tanyadan bir tepki gelmişti Barış ve Tahsin'e. Beklenmedik ölçütte ciddi ve kızgın olan tepkiye karşılık kırmızı takım bir tezahüratla Tanya'yı sakinleştirmeye çalışıyordu. 

"Peki dün Barbaros'un bahsettiği bir intikam meselesi vardı. Ceza çekilecek falan dendi. Ne demek istedin orada Barbaros?" Somer şefin sorusuyla Barbaros derin bir nefes almıştı.

"Kaptanlık işte. Direkt olarak kesilmiş cezadır. İntikam konusu da Sefa'nın intikamıydı." dediğinde gözlerimi devirmiştim. 

"Sefa bile bu kadar takmadı be." Mırıldanarak kurduğum cümleye Tahsin gülmemek için çaba sarf edip garip sesler çıkarttığından ve bunu da Barış duyduğundan bir anda gülmeye başlamışlardı. Onların hareketlerine isteğimin dışında ben de gülmüştüm bu sefer.

"Burada çok garip şeyler dönüyor." dedi Barış bir anda. Tahsin Barış sussun diye el kol yaparken şefler bizi görmezden gelip söz hakkını Kerem'e vermişlerdi.

"Kırmızı takım kaptanlığı kimimiz için net kesilmiş ceza gerçekten. Net potadasın demek kaybettiğin anda." Kerem'in cevabı bu şekilde olmuştu ki haklıydı. Kaptan Kerem ise kaybettikleri anda ve dokunulmazlık alamadığı anda potada demekti. 

"Daha çok erken kanka hele bi oynayalım da." dedi Eren. 

"Kaybettik demedim zaten kaybettiğin anda dedim, erken ya da geç olduğunu belirten değil, genel bir zamanı kapsayan konuşma yaptım." 

İşte bu yüzden... Kerem.

Bugün yapacağımız mutfak Karadeniz mutfağıydı ve uğruna kavgalar edilen pepeçura da yer alıyordu. Normalde tatlılara el atan biri olarak bu tarihi anı ve uğruna "güya" koparılan dostlukları göz önünde bulundurarak Tahsin'e devretmiştim pepeçurayı.