Elimde altın kaşığım ile kulise geçtiğimizde kafamdaki bütün kara bulutların dağıldığını hissetmiştim. Bir şeyin bu kadar mutlu edeceğini daha önceden hiç düşünmemiştim açıkçası. Altın kaşığın getirilerinden biri de şeflerin övgüleri haricinde gururlu bakışlarıydı. Bu durum beni daha da kamçılamıştı.
Gözlerim Sergen'i aradığında Tahsin ile konuştuğunu görmüştüm. Yanlarına gitmiştim yavaş admlarla. Beni gördüklerinde Tahsin'in meraklı gözleri gezinirken Sergen daha sorgulayıcı bir ifade ile bakmaya başlamıştı.
"Biraz konuşalım mı?" dediğimde başını aşağı yukarı sallamış ve Tahsin'in yanından kalkıp yanıma gelmişti. Adımlarımızı insanlardan uzak yere yönlendirdiğimizde emindim herkesin bize baktığına.
"Ne oldu?" dediğinde etrafıma bakındıktan sonra derin bir nefes almıştım.
"Biliyorum bunları benden duyacak olman seni bir miktar şaşırtacak ama... Her şeye rağmen sana teşekkür etmek istedim." dediğimde sert olan bakışları yumuşamıştı.
"Neden teşekkür ettiğini anlamadım." dediğinde tebessüm etmiştim, daha doğrusu bu tebessümün altında 'anlasan şaşardım.' ifadesi yatıyordu.
"Neticede sen bana tatlı konusunda izin vermeseydin şu anda bu kaşığa sahip olmayacaktım. İçeride neden söylemedin diye sorabilirsin ancak bazıları var ki bunu çok başka yerlere çekerlerdi. Hoş, sen dediğinde de çekecekler."
Duraksadı sözlerimden sonra. Omzuna yavaşça dokunup gülümsedikten sonra arkadaşlarımın yanına geçecekken bileğimi tutmasıyla bakışlarım kendisine yönelmişti.
"O kadar da uzun boylu değil."
Baştan aşağı süzdükten sonra gülmüştüm söylediğine.
"Hadi ama, başta sen olmak üzere herkesin ne gibi cümleler kurabileceğini tahmin ettiğim yetmiyormuş gibi başta sen olmak üzere bunu keyifle yapacağına da eminim."
Bileğimi kurtardıktan sonra yandan gülümseyerek arkadaşlarımın yanına gitmiştim.
"Çağatay çok sevinecek." dediğinde Alican gülümseyerek onaylamıştım kendisini.
"Ben almış kadar oldum ya, ama ufaktan kıskanmadım desem yalan olur." dediğinde Sefa gülümseyerek karşılık verdim sözlerine. O esnada 'hesaplaşacağız' bakışını atan Hasan'ı gördüğümde bakışına kahkaha ile karşılık verdim.
"Ne ufaktan kıskanması abi aşırı kıskandım ben ya!" dediğinde gülmüştük hepimiz. Beklemediğimiz bir tepkiydi kendisinden. Yüksek ihtimalle kendisinin aldığını düşünmüştü. Haklıydı da %50 %50'ydi durum çünkü. Yapacak bir şey yoktu.
Eve gittiğimizde direkt olarak Çağatay'ın odasına girmiştim Alican ile. Müzik dinleyen Çağatay bizi fark ettiğinde kulaklığını çıkartmıştı.
"Garip bir ifade var yüzünüzde... Hanginiz ödülü kazandı?!" dedi doğrulduğu esnada. Alican ile birbirimize baktık.
"Suna abla aldı ya." dediğinde Alican Çağatay kaşlarını çattı. Çözümlemeye çalışıyordu ancak anlam veremiyordu.
"Ne oldu o zaman..? Korkutmayın beni!" dediğinde tekrardan Alican ile birbirimize baktık. Alican tebessümünü sürdürerek 'Hadi' dercesine baktı bana. Aynı şekilde ben de tebessümümü sürdürerek adımlarımı Çağatay'ın yanına yönlendirdim. Yatağına oturduktan sonra arkamda sakladığım kaşığı çıkarttığım gibi bacaklarının üzerine bıraktım. Önce anlayamadı. Daha sonra durumu fark edince ufak çaplı bir çığlık, ardından kahkaha, daha sonra duygulanma anı ile birlikte bana sarılma. O esnada kaşık yere yuvarlanmasın diye olduğu yerden uçan Alican.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Standing Next to Me (Masterchef All Star)
Genç Kurgu"Kaldığımız yerden devam mı ediyoruz yoksa bittiğimiz noktadan yeniden mi başlıyoruz..?" Masterchef All Star 2023 kurgusudur.