loser like me

532 46 64
                                    

Yolda her şeyi bir kenara bırakıp, açsak yiyecek her şeyimizi terasa taşıyıp günü konuşmaya karar vermiştik Çağatay, Alican, Kıvanç, Sefa, Barış ile birlikte. Tabii günün kahramanları olan Rıfat ve Esra ablayı da bu aktiviteye dahil etmeden olmazdı. Esra abla ile yiyecek ve içecekleri hazırladığımız esnada diğerleri de gerekli eşyaları terasa taşımaya başlamışlardı. Hatta diğerleri kapmasın diye üzerini başını değişmeden bu işi yapmaya başlamıştı Barış. Konuşmaya çok istekliydi anlaşılan. Çünkü konuşulacak çok fazla şey vardı.

Hazırlıklarımızı bitirdikten sonra terastaki yerimizi alırken ekibe Barbaros'un da dahil olduğunu görmüştük. Hatta tabağı, bardağı, çatalı ve kaşığı ile gelmesine gülerek bakarken bu sefer yerdeki yerimizi değil de masadaki yerimizi almıştık.

"Konuşulacak çok fazla şey var nereden başlamamız gerekiyor?" dediğinde Çağatay Sefa elini kaldırmıştı. 

"Her şeyin başlangıcı olan noktadan başlamak istiyorum. Bir küçük dolma meselesi." dediğinde Alican gülmeye başlamıştı. Sefa da gülerek ona bakarken başını iki yana sallamıştı.

"Danilo șef 'pirinç çiğ.' dediği andan itibaren bu gördüğünüz arkadaş her fırsatta 'bazen pirinç pişmeyebilir.' söylemlerinde bulunmaya başladı. Konunun pirinçle alakası yok, adam buna bağlıyor. Güleceğim gülemiyorum. Sus diyorum susmuyor. Yani yemin ederim resmen bugünü bekliyormuşsun Alican." dediğinde Sefa Alican daha da keyiflendi. O anları kendi çapında bir kere daha yaşadığı esnada herkes konuşması için haliyle kendisine bakıyordu.

"Esra abla, Rıfat, Barbaros ve Sefa hepiniz de şahitsiniz ki bana yemek bile vermediler bugün. Ne bugünü, dönüyorum düelloya. Kelle paçayı istedim. Azize aldı, kaybetti. Analıkızlı dedim, Azize aldı, kaybetti. Attılar geri plana sürekli, sushiyi bile yaptırmadılar buna girmek istemiyorum da. Sonucu gördük bugün hepimiz."

"Yalnız Alican'a kim yanlış yaptıysa nasibini aldı. Azize potada, Sergen potada-"

"Pirinç pişmedi." Alican araya girdi Kıvanç'ın cümlesinden sonra. Hepimiz söylemine gülerken Alican da gülüyordu.

"Anlaşıldı bütün sezon pirinç pişmedi sözünü dinleyeceğiz." dedi Sefa gülerek.

"Çünkü... Pirincin canı bazen pişmek istemez." dedi Alican başını iki yana yavaşça sallayarak. Çağatay garip el kol hareketleri yaparak dikkatin kendisine yönelmesini sağladı.

"Yani yanlışsam düzeltin ama yanlış olduğumu sanmıyorum. Yarışmacılar arasında en hümanist olan Rıfat'ın Dilara'ya 'Gerçekten seni hiç sevmiyorum.' demesi..." Çağatay sözlerinden sonra çığlık tablosuna dönüşüp kahkahalara boğulurken hareketlerinden ötürü Rıfat da kriz biçiminde gülmeye başlamıştı.

"Abi kız hamur kadınımızı bile çıldırttı Esra abla ben senin bu kadar yükseldiğini hatırlamıyorum ya." dedi Barbaros bir yandan Esra'ya. 

"Esra abla sen mi konuşmak istersin ben mi başlayayım?" dediğinde Rıfat Esra abla Rıfat'ın başlamasını söyledi çünkü ilk konu ondan açılmıştı.

"Hangi takıma gidersem gideyim, sona da kalsam baştan da alınsam umursamıyorum bu durumu ancak bir takım içerisinde huzursuz hissettiğim şeyler olunca ister istemez performansıma da yansıyor. Alican nasıl arka plana atıldıysa bana da istediğim hiçbir reçete verilmedi bu hafta mesela. Çok küçük düşürücü bu, aşağılanma resmen. Dahası bugün yaptığım yemeği tutup bizim sayemizde geçti diye söylemlerde bulunmaları, oylar hanımefendide artmaya başlayınca. Gerçekten bu kadar hırs, bu kadar iğrenç tavırlar hiç yakışmıyor hiçkimseye. Kusura bakmasın ama Azize abla iyi bir kaptanlık yapamadı."

Standing Next to Me (Masterchef All Star)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin