cinnamon girl/perfect

430 26 23
                                    

"Biliyor musun..? Olmazlara o kadar çok meyilim var ki..."

Temkinli hareketlerle yüzümde gezinen eline karşılık derin bir nefes almaya çalışsam da yapabildiğim tek şey titrek bir nefes almaktı.

"Yanıyorsun..."

Fısıltıyla kurduğu cümleden sonra gözlerim kapanmıştı.

"Titriyorsun da..."

"Söz konusu olmazlar olunca... Aşina olmadığım konularda ne yapmam gerektiğini bilmiyorum gerilmekten başka." Seri kurduğum cümlelerden sonra tebessüm ettiğini hissederken yanağımda hissettiğim baskıyla kapalı olan gözlerimi aralamıştım.

"O kadar güvende hissediyorum ki yanında, normalde benim de öyle olmam gerekiyorken verdiğin güven bu duyguyu bastırıyor."

"Söyleme öyle..." Daha da kızardığıma emin olmuş bir biçimde bakışlarımı itina ile kaçırırken tebessümünü yakalamıştım yüzünde. Bakışları tekrardan yoğunlaşırken kapıya vurulmasıyla anksiyetenin vücut bulmuş hali olarak güncele döndüğümde ayağa fırlayacağım anda daha önce aşina olduğum ancak tam bilincinde olmadığım zaman yaptığı şeyi yapmıştı. Donmuş bir biçimde olduğumdan hareketine karşılık verememiştim.

Ancak garip bir biçimde sakinlemiştim, daha önceki gibi.

İşaret parmağını dudaklarına götürmüştü, sessiz olmamı belirterek. Başımı yavaşça aşağı yukarı salladıktan sonra boğazını temizlemişti.

"Efendim?"

"Kerem iyi misin? Sesin soluğun çıkmıyor. Seni merak ediyoruz." Esra'nın sesini duyduğumda derin bir nefes vermiştim.

"İyiyim, geleceğim birazdan. Pansuman yapıyorum."

"Tamam kuzum bir şeye ihtiyacın olursa söyle."

"Teşekkür ediyorum." Bakışları bana yöneldiğinde yandan gülümseyerek bakmaya başlamıştı.

"Seni sakinleştirmenin yolu ufak bir öpücükten geçiyormuş. Garantiledim."

"Susar mısın..?" Sesim oldukça kısık bir şekilde çıkarken saçlarımla yüzümü gizlemeye çalışmıştım. Tabii ki hareketime engel olmuştu.

"Çok garip, seni bu şekilde görmek. Yeniden tanıyormuşum gibi hissediyorum. Garip bir heyecan var içimde bu yüzden. Bu yanını görmek... Hoşuma gidiyor. Ayrıca az önceki sahnenin sebebi de şundan ötürüydü. Bir kez daha birinin bir anı bölmesine izin veremezdim." Ayağa kalmıştı cümlesinden sonra. Söylediklerine gülümsemiş, başını iki yana sallamıştı.

"Bütün bunların usulünce ve romantik bir şekilde olması gerekmez miydi?" Sorusundan sonra gücümü toparlamış ve ayağa kalkmıştım. Gerginliğimin yerini yavaş yavaş rahatlık alırken ellerimi cebime yerleştirdikten sonra duvara yaslanmıştım.

"Çok klişe olurdu öyle de. O kalıplara ait değiliz."

"Bir kalıba ait değiliz. Ait olmayacak kadar farklıyız çünkü."

"İki anksiyeteli, haklısın."

*****

Ödül oyunu için yerlerimizi aldığımızda ödül oyununun da düello olduğunu görmüştük. Ödül oyunlarını bugüne kadar kazanamamıştım. Çabalasam da bir türlü başarıyı elde edememiştim.

Alican bütün mavi takımı Adana formasına boğarken mavi takım burada bile birliğini belli etmişti. Barış'ın Fenerbahçe formasıyla mavi takıma girişini yapması da ayrı detaydı.

Standing Next to Me (Masterchef All Star)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin