savin' me

305 22 39
                                    

Aradan geçen birkaç günden sonra kavuşmuştuk hepimiz birbirimizle. Barbaros'un abartılı kavuşma sahneleri, Alican'ın "ne yapıyor bu?" diye sorgulaması ama hiçkimse yokken sanki 3 yıl yokmuş gibi gelip davranması, Sefa'nın bolca getirdiği mantı... 

Güzel kavuşmuştuk birbirimizle.

Haftanın ilk oyununu olan kaptanlığı oynamak için stüdyoya geldiğimizde tezgahlarımızdaki garipliği anında fark etmiştim. Kurcaladığım esnada Alican ne yaptığımı anlamaya çalışsa da anlam verememişti. 

Ve öğrenmiştik çok geçmeden ne yapacağımızı, çiğ köfte.

Yemesini seven, ama abartmadan yiyen biri olarak yapmasını muhtemelen hiç beceremeyecek olanlar grubuna aittim. Stüdyonun hazırlanması için çıktığımızda Ayaz'ın, Azize'nin çok mutlu olduğunu görmüştüm. Kaptanlık yapmak istiyordum ve bunun hayal olması an itibariyle beni üzmüştü.

Stüdyoya geri girdiğimizde halay ekibini anında kurarken Barbaros kenarda durmayı tercih etmiştim. Ufaktan ufaktan kaçtığımı gören Barbaros beni tuttuğu gibi halaya dahil ederken feveran ede ede kurtulmaya çalışmıştım aralarından. Eda, Azize ve Esra abla gayet ortama uyum sağlarlarken ben çok yabancı duruyordum ortamda. Hatta mükemmel aksanlı Dilara bile uyum sağlamıştı ortama. 

Yerlerimize geçtiğimizde Alican ne yapıyorsa onu taklit etmeye başlamıştım. Gerçekten çok fikrim yoktu ama Danilo şefin inadına fikrimin olmadığını iyice belli etmek istercesine acıyı da basmak istiyordum.

Ama sevdiğimden yapmayacaktım.

Danilo șef Özel olarak hazırlattığı çiğ köfteyi Barış'a yedirdiği esnada Barış soluğu başka taraflarda almıştı. Hasan ve Barbaros da denemiş ve yerlerini şaşırıp birbirlerinin yerlerine geçmişlerdi. Danilo şef durumdan gayet hoşnutken diğerleri can çekişmekle meşguldü.

"Tutup tutmadığını anlamak için fırlatalım mı?" dedim Alican'a. Alican soruma gülerken çiğ köftesinden bir parça almıştı. Ben de parçamı aldıktan sonra fırlatan Barış, Sergen ve Ayaz'ın arkasındaki yerimizi almıştık. Alican'ın fırlatmasıyla hedefi şaşırıp gözlerden kaybolan çiğ köfteye gülerek tepki verirken benim fırlattığım çiğ köfte de tavan yerine Sergen'in kafasında patlamıştı. Alican ile kriz geçirdiğimiz esnada gülmekten Sergenden özür dileyememiştim. Kötü kötü bakışlar atsa da görenler de krize girdiği için bir şey dememişti.

Zaten bir sessizdi bugün. Halaya falan da dahil olmamıştı.

"Bence olmuş." dedim yerime geçtiğim esnada. 

"Bakayım rengine." dedi arkamda olan Hasan. Tepsimi uzattığımda bir müddet baksa da bir şey dememişti.

"Kendi usulümce yaptım hem bak ters çevirince de düşmüyor." dedim tepsiyi ters çevirerek. 

"Bak bak benim şovuma bak!" dedi tepsiyi evirip Çevirip havaya atan Barbaros.

Tabii bir düşmedi, iki düşmedi. En sonunda bütün çiğ köfte serdikleri kilimin üzerine yuvarlanıverdi.

Süre, tadım, şu bu bittiğinde öne çağırılan ve son ikiye kalan isimler Azize abla ve Ayaz olurken mavi takım kaptanlığını kazanan Ayaz olmuştu. 

"Alsın seni karşısına rövanş yapın. Ama kimse bunu yapacak kadar cesaretli değil burada." dedim Alican'a başımı iki yana sallayarak. 

"İsterim hatta aynı takımları kuracağımızdan da eminim de yapmaz bence." dediğinde başımı aşağı yukarı sallamıştım.

"Asla yapmaz. Bakalım hamlesi ne olacak?"

Ayaz'ın kimi kırmızı takım kaptanı seçeceğini merak ettiğimiz esnada Kerem'i seçmesiyle Alican, Sefa ve ben birbirimize bakmıştık. 

Standing Next to Me (Masterchef All Star)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin