all these things i hate revolve around me

493 47 55
                                    

"Ya sen nasıl bir kralsın Barbaruş!" Stüdyodan çıktığımız esnada Barbaros'u yakaladığım gibi ilk söylediğim sözcükler bunlar olmuştu. Son dakika içime kaçan Danilo şef ise keyfimin ufaktan da olsa bir parçasıydı. Barbaros cümlemden sonra tebessüm etmiş ve yanında olan Alican'a bakmaya başlamıştı.

"Kızın yüzünün gülmesi için gereken şey bu nitelikte bir kaosmuş meğersem." dedi beni işaret ederek Alican'a. Alican ise gülümseyerek bana bakmaya başladı.

"Sever böyle incelikleri." Başını iki yana sallayıp "seni seni..." dercesine hareketlerde bulunduğu esnada Barbaros'un yanından ayrılıp Alican'ın yanındaki yerimi almıştım. Koluna girdikten sonra derin bir nefes almıştım.

"Kaos hoşuma gitmiyor yanlış anlamayın beni. Hoşuma giden şey bir zamanlar 'gelen finalistleri potaya göndereceğiz.' diyen ilk kişinin bir finalist tarafından potaya gönderilmesi." dediğimde Barbaros başını yavaşça aşağı yukarı sallamıştı.

"Yemin ederim bu an için doğmuşum gibi hissettim o anda. Acayip tatmin etti beni ya. Size de nasip olur umarım."

"Nasip olması için aynı takıma düşmem lazım öncelikle." dedim mırıldanarak ve bir yandan önde yürüyen Dilara'yı işaret ederek. Barbaros kaşlarını çattı önce anlamadığından ancak Alican'ın sufle vermesiyle çözdü durumu.

"Nasıl ya hiç aynı takıma düşmediniz mi?" dediğinde başımı iki yana salladım.

"Daha düşmeden birbirlerine girdiler düşseler bir de... Bilemiyorum." dedi Alican.

"Nereye düşüyoruz?" dedi yanımıza gelen Çağatay. Ona cevap vermek yerine döner kapıdan çıkmayı tercih edip servisteki yerlerimizi alma yoluna koyulduk.

*****

Haftanın ikinci oyunu için ertesi sabah tekrardan stüdyoya geldiğimizde dün kadar zorlanmayacağım bir şey çıkar umarım diyerek etrafıma bakınmaya başlamıştım. Ne çıkar ne çıkmaz diye hesap yaparken karşıdan bana kaş göz yapan Alican ve Sefa ile göz göze gelmemle gözlerimi devirmiştim.

Harbiden iyi ikili olup bana karşı oynamaya başlamışlardı. Bu sefer de pray for me.

Şefler geldiğinde Mehmet şefin üzerindeki kimonoyu gördüğüm anda kendimi tutamayıp "Sushi!" demiştim, Kıvancın yanında olduğumdan şeflere de yakındım haliyle. Çığırmamı duymuşlar, bana dehşetle baktıktan sonra birbirlerine bakmaya başlamışlardı.

"Yine mi spoiler verdin sen ya?" dedi Batuhan bir anda. Şeflerin ifadesine baktığımda gerçekten spoiler verdiğimi anlamıştım.

"Aslında spoiler veren Mehmet şef." dedim gülmeme devam ederek.

"Evet Nesil bundan sonra her açıklama yapılmadan önce yaptığın spoiler dolu konuşmalar üzerine bir yaptırım uygulayacağız." dedi Somer şef ve herkes bir anda gülmeye başladı, ben de dahil.

"Gerçekten sushi mi yapacağız?" dediğimde mecbur olarak yapacağımızı söylediler ve bizim takımda bir çığlık koptu. İnsanları yara yırta gelen Çağatay heyecanını anında benimle paylaştıktan sonra bu sefer de ikimiz bir olup Sefa ve Alican'a bakmaya başladık.

"Evet arkadaşlar bugün günlerden Sushi. Aslında Nesil haklı Mehmet niye böyle giyinsin yoksa değil mi?" dedi Somer şef Mehmet şefi işaret ederek.

"Ama abi uzak doğu diyebilirdi, çin diyebilirdi ne bileyim kız çat diye sushi dedi enteresan ya." dedi Mehmet şef. Büyücüymüşüm gibi bakmaya başlamışlardı bana anında. Omuzlarımı silkmekle yetinmiştim sadece.

"Bu kadar sevindiğine göre geçen sene kazanan takımdaydın?" dediğinde Somer şef başımı aşağı yukarı sallamıştım.

"Eksiğim vardı geçen sene ama daha sonra masterclass aldım, Alican'dan. O yüzden bugün boynuzun kulağı geçtiği bir günü yaşayacaksınız." dediğimde takımımdaki herkes alkışlamaya başladı.

Standing Next to Me (Masterchef All Star)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin