mey/dilli düdük

437 37 63
                                    

Anlık reflekslerle girdikleri durumdan ötürü telaşlı yüz ifadeleri ile birbirlerine bakmaya başlamışlardı. Nesil yutkunup göz temasını kesmezken Kerem diyeceklerini unutmuştu bir anlığına. 

"Hışımla ve aramıza giren rüzgardan ötürü konuşmak için gelmiştim. Gerildik biraz. Benim payım büyük." Nesil'in yüzüne bakmadan konuşmuştu. Aralarındaki mesafeyi açmamışlar, kalmışlardı aynı şekilde. 

"Yanıldığını kanıtlayabilirim." Nesil'in konuşma yetisi geri geldiğinde gücü de yerine gelmişti. Yaptığı seri bir hareket sonucu az önceki durum tam tersi bir hale dönmüş, kapı ile Nesil arasında kalan Kerem olmuştu aralarındaki boy farkına rağmen.

Kalp atışları hızlanan taraf Kerem olurken sakinleşen bir Nesil mevcuttu. Dik bakışları Kerem'in yüzünde gezinirken aralarındaki mesafeyi bir adım kadar uzaklaştırmıştı. Elini isteğinin dışında kalbine götüren Kerem olurken Nesil'in de elleri yanaklarına temas ettiğinden birbirlerinin hareketlerini fark etmemişlerdi.

"Kanıtladın." Kerem'den sessiz bir cümle gelirken kenara çekilmişti. Nesil ise hışımla kapıyı açıp odaya geçip kapıyı kapatmış, ardından kapattığı kapının arkasına yaslanıp olduğu yere çökmüştü. Deli gibi titreyen elleri, olduğundan daha hızlı atan kalbi, vücut ısısının yüksekliği, hissettiği garip duygular bayılacakmış gibi hissettirmişti kendisine. Gözlerini kapatmış, isteğinin dışında bacağını sallamaya başlamıştı.

"Ne oluyor bana ya..."

Nesil'in yaptıklarını bire bir Kerem de yapmıştı. Odasına koşmuş, hışımla kapıyı açıp kapatmış, kapattığı kapısının arkasına yaslanıp yere çökmüştü. Ellerinin titremesi, hızlı atan kalp atışları kendisine hakim olurken onun verdiği tepki Nesil'e göre daha farklı olmuştu.

"Oha."

------

Aradan geçen 3.5 hafta, yıllardır görüşmüyormuşuz gibi birbirimizi gördüğümüz anda verdiğimiz tepkiler kulisi doldururken Hasan'ı görmemizle gürültümüz az da azalmıştı.

"Bir şey diyeceğim bu adamın çok cool bir havası yok mu?" dedi Çağatay bize fısıldayarak. 

"Önemli olan cool değil düzgün bir kul olmak." dediğinde Sefa espirisini bir kenara bırakıp sözlerini onaylamıştım.

"Çok kasıntı bence. Bana Metin'i hatırlatıyor." dediğimde dedikoduya katıldığımı gören Alican hayretler içerisinde bana bakarken "Ne yapayım?" dercesine ellerimi iki yana açmıştım. 

Çok da samimi olmayan bir tanışma faslından sonra stüdyo bizim için hazır hale gelmişti ve içerideki yerimizi almıştım. Gidişler ve gelişler tezgah sıralarımızı değiştirmişti tabii. Bir arkaya nasıl olduysa gitmeyi başarmıştım. Açıkçası çok göz önünde olmaktan en arkalarda olmayı tercih ederdim. Görünmemek adına. 

Tezgah arkadaşımın Kıvanç olduğunu gördüğüm anda ve de onun da gördüğü anda bir "ooo"lama seansı yaşamıştık. Arkamızda Barbaros ve Alican yer alırken Sergen'in gittiğine sevinmiştim açıkçası. Kendi aramızda sessiz, sesli tepkiler yaşarken en arkaya bakıp Sefa ve Çağatay'ın da yan yana geldiğini görmüş, el sallamıştım onlara.

Şefler geldiğinde özlediğimi fark etmiştim bu ortamı. Onlar bizi biz onları coşkuyla selamlarken ön sıradan başlamışlardı muhabbete. 

"Eminim ki arkalara gitmeyi hoş karşılayan biri varsa o da Nesildir, değil mi?" dediğinde Somer şef gülümsemiştim.

"Halimden gayet memnunum, tezgah arkadaşımdan da memnunum. 3-0'ın kaptanları olarak tezgahı paylaşıyor olmak güzel." dediğimde arkadan Barbaros yetişivermişti hemen.

Standing Next to Me (Masterchef All Star)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin