28🍓"SOYADI MESELESİ"

6.5K 401 116
                                    


Kimin okuru buuuuu
Bu benim okurum, sayfamın ponçiği, kalbimin sahibiii, canımın içiiii (enişten bu kısımları görürse ikimizin başı dertte demektir biliyorsun değil mi? fjbfbf)
Neyse asıl konumuza gelelim bugün Nisa balın nisanur0923 doğum günü ve yazarına bunu tatlı tatlı söylerken küçük jest istediği o kadar belliydi ki... O halde bölüm Nisa için gelsin ❤️

Keyifli okumalar...




Evin kapısından içeriye girerken Esra Teyzenin "Hoş geldiniz. Demir Bey halanı-" sözü bize bakmasıyla yarıda kesiliyordu. Ne olduğunu anlamak istiyordu ama Demir'den çekindiği için bu soruyu soramayacağını biliyordum.

"Hemen sıcak bir çorba yap Esra ve şu kabanları al."

Demir önüme gelip ıslak kabanımı çıkarmak için hamle yaptıktan kısa süre sonra bakışlarını üzerimde dolaştırdı ve kafasını sola çevirip, ellerini hâlâ ıslak olan saçlarında dolaştırdı.

"Senin kabanını banyoda çıkarmakta fayda var."

Kafamı hızla tamam anlamında salladım çünkü o, her an patlamaya hazır bir bomba gibi gergin görünüyordu. Üzerindeki kabanı çıkarmak için ellerini yakasına doğru uzattığımda bakışları tekrar yüzümde dolaştı.

"Kocamın ıslak kabanını çıkaralım ki hasta olmasın."

Titreyen çenemi kontrol altında tutmayı başarmıştım ama cümlemin sonunda ağzımdan ufak bir hapşırık kaçmasına engel olamamıştım. Demir duyduğu bu hapşırık sesine nükleer bir bomba patlamış ve tüm insanlık yok olacakmış gibi büyük bir tepki verirken, bana düşen elimdeki kabanı Esra Teyze'ye verip kaçmaktı.

"Bence de kaç, seni yakaladığımda iyi şeyler olmayacak."

Girişteki 2 basamaklı merdiveni çıkıp üst kata çıkan merdivenlere ulaşmam gerektiğini bilen bedenim hızla ilerlerken, bir kadına çarpacağını anlayınca durdum ve başımla selam vererek "Kusura bakmayın" dedim.

"Sonunda teşrif edebildiniz gelin hanım."

Kadının iğneleyici ses tonu yerde olan bakışlarımı yüzüne çıkarmama neden oluyordu. 50 - 55 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim kızıl saçlı kadını daha önce görmediğime çok emindim. Daha kadına cevap veremeden içeriden Deren anne ve Yağız yanımıza doğru geldi.

"Neredesin kanka ya hani birkaç el Duo atıp, keyifle seni tekrar, tekrar ve tekrar yenecektim."

Yağız'ın cümlesi içten bir şekilde gülümsememe neden olduğunda ona cevap veremeden 2 kere hapşırmak canımı sıkmıştı çünkü ne olursa olsun hasta olmamam gerektiğini biliyordum. Eğer hasta olursam Demir burnumdan getirirdi.

"Çabuk odamıza çık Beyza."

Demir'in sesine doğru dönüp baktığımda Deren anneler üstümüzün ıslak olduğunu yeni anlamış ve bununla ilgili soru sormuştu. Demir sonra konuşuruz deyip konuyu kapatırken kızıl saçlı kadının sesini duydum.

"Hadi gelin hanım yol yordam bilmiyor Demir, bari sen halana hoş geldin deseydin."

Kadının cümlesinden sonra Deren anne "Abla yanlış konuşuyorsun" derken Yağız da aynı anda "Hala konuşmalarına dikkat et" diye söyleniyordu ama kadın, o taraflı değildi. İlk defa gördüğüm kadın sanki aramızda bir husumet varmış gibi bana haz almayan bakışlarla bakıyordu.

"Evime haber vermeden geldiğin yetmezmiş gibi birde karıma laf mı söylüyorsun sen?"

Demir'in sert sesiyle kurduğu cümle yanımıza doğru gelen babaannenin üzülmesine neden olmuştu. Kadının benimle ne derdi vardı bilmiyordum ama benim kimseyle hiçbir derdim yoktu ve babaanne üzülmek için çok yaşlı bir kadındı.

HANİFTAM (Dağ Çileğim)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin