55🍓"KIRILGAN"

6.1K 344 200
                                    

5 gün sonra...

Aşık olduğum kadın, o günden beri sürekli gözyaşı döküyor, onun bu üzgün haline artık dayanamıyordum.

"Sevgilim, evet haklısın ama bu kadar gözyaşı dökmen kesinlikle normal değil."

Şu an toplantı masasının üstünde 4 çeşit pasta, onun başında ise gözyaşı eşliğinde pasta yiyen ve bu haliyle bile kalp atışlarımı hızlandıran aşık olduğum kadın vardı. Pastadan bir çatal daha aldığında çatal tuttuğu elinin arkasıyla gözyaşını silip, içli içli konuşmasına devam ediyordu.

"Beni anlamıyorsun işte, anlamıyorsun. Ağabeyim ve Zehra'nın yaptığı sürpriz kursağımda kaldı. Ağabeyim, Zehra'nın o lafından sonra iş bahanesiyle İtalya'ya gitti. Zehra ise yanımda ruh gibi kaldıktan 1 gün sonra işlerdeki sorunları bahane edip Mavi Gökyüzümün yanına İsveç'e gitti. Neymiş, avukatlık önemli pürüzler çıkmış da orada uzun süre kalacakmış da dönmesi uzun sürecekmiş de vesaire vesaire... "

Tekrar pastadan birkaç çatal daha alıp gözyaşlarını savuşturken konuşmaya devam ediyordu.

"Zaten sende beni Amerika'ya getirdin, benim ne işim var burada! Resmen ailem dünyaya çil yavrusu gibi dağıldı. Ailem bir arada olmadıktan sonra ben böyle işi, malı, mülkü, serveti ne yapayım?"

Başını bir anda masaya koyup, daha sesli şekilde ağlamaya başladığında daha sinirli konuşuyordu.

"Peki Kenan gevşeği ve Mehmet uyuzu, neden ailemin yanında? Neden onlar yurt dışındaki işlere koşturmuyorlar? Neden dedemi ve sevdiklerimi, benden daha çok görüyorlar? Neden benden birkaç yaş büyük olmalarına rağmen hâlâ evlenmediler de en sevdiğim yerde benden çok duruyorlar, haa neden? Gerçi o uyuzlar evlendikten sonra da Akman malikanesinde yaşamaya devam ederler. Ya onlar evlendikten sonra dedem onların eşlerini daha fazla sever, Delibaşını unutursa! Öyle bir şey olursa o uyuzları da eşlerini de sıraya dizer, namluyu onlara çeviririm. Bak gerçekten çeviririm!.. "

Öfkeli söylenmesi yerini sakinliğe verirken hıçkırıkları daha fazla artıyordu.

"Ama yapamam ki... Canım dedem yeter ki mutlu olsun, yeter ki torunlarının eşlerini çok sevsin. Ben nasıl dedeme de o uyuzlarla evlenerek ömürlerinin hatasını yapmış o gariban kızcağızlara da kıyabilirim ki..."

Duyduklarım karşısında gülmemek için dudağımın kenarını ısırırken, rahatlaması için omuzlarını okşamaya başladım. O sırada kafasını masadan kaldırınca hemen gülümsememi bertaraf ettim. Eline tekrar çatalı alıp pastayı yemeye devam ederken, peşinden de tatlı tatlı söylenmeleri art arda geliyordu.

"Sende bana dokunup, temas kurmak için bahane arama Demir. O gün engel olmasaydın ben, aralarını bir şekilde yapardım. Hep senin yüzünden! Bu pastaları da alıp alıp duruyorsun diye dayanamayıp yiyorum, peki senin amacın ne? Neden 4 çeşit pastayı önüme koyup, yemem için uğraşıyorsun? Neden kilo almam için elinden geleni yapıyorsun?" O şu an aşırı derecede ciddi görünüyor, çattığı kaşlarının tatlı kavisiyle kızgınlığını bana sunuyordu. "Sana soruyorum, sana! Cevap versene?"

Tahammülsüz sesinden çıkan soruyla Beyza'nın üzerinde bakışlarımı kısa süreli gezdirmeye devam ettikten sonra elindeki çatalı alıp kenara koydum. Son 2 gün içindeki hassasiyeti bugün çok daha fazla artmış görünüyordu ve bu hassasiyet beni inanılmaz derecede şaşırtıyordu. Onu bulunduğu sandalyeden kaldırarak bacağıma oturttum, ardından da yanaklarını avucumun içiyle kavrayıp gözlerinin içine baktım. Tamam Beyza duygusal bir kızdı ama kesinlikle böyle şeylere gözyaşı dökecek bir kız asla değildi. Gözlerinde barındırdığı yağmur bulutları yine yoğun bir şekilde akmaya devam ederken burnunun ucunu şefkatli bir şekilde öptüm.

HANİFTAM (Dağ Çileğim)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin