32🍓"GİTTİĞİN HER YÖN BANA ÇIKACAK"

7.3K 450 250
                                    

İşte geldim buradayım,
Çok uzun bölümle karşınızdayım.  🥰

O yüzden şimdiden pamuk elleriniz oylama butonuna gitsin ve bir daha ki bölümün erken gelmesi için beni motive etsin.

Şu motivasyonu bana vermediğinizde inanın bana çekilecek dert gibi değilim. Bölüm başına oturup bön bön bakıyorum ve amannn kalk kız, burada oturup gözlerini ağrıtacağına eğlenmene bak diyorum : )

Bakın çok eğlenirsem, burayı unutabilirim benden söylemesi jfjfjf

Hadi size keyifli okumalar diyeceğim ama kaldığımız yeri hatırlayınca bunu diyemiyorum  🥶
.
.
.
O konuşmaya devam ediyordu ama kulaklarımı kaplayan uğultu, duymama engel oluyordu. Elimi kalbimin üzerine götürdüğüm zaman, kırılma sesi kulaklarımdan bile duyuluyordu. Şu an canım o kadar çok yanıyordu ki nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum. Demir'e doğru kafamı çevirdiğimde öfkeli halde Ece'ye bağırdığını görüyordum ama ne dediğini bile duyamıyordum. Kafasını bana doğru çevirip, baktığında gözünde sadece acı vardı.

Ayağa kalkıp, sandalyemi geriye ittim. Kapıya doğru ilerleyip, kitabımı aldım ve kendimi bahçedeki masaya attım. İçim alev alev yanarken tenim buz kesiliyordu. Dizlerimi göğsüme kadar çekip kollarımla sıkı sıkı sarıldığım zaman, istediğim tek şey hissettiğim acıyı bastırmaya çalışmaktı.

"Beyza..."

Omzuma dokunan elinden de ondan da nefret etmek istiyordum.

"Beyza ne olur, yapma."

Acı dolu sesiyle kurduğu cümleye karşılık verdiğimde ses tonumun ondan geri kalır yanı yoktu.

"Demir, bu seninle ilgili değil. Ben bu evlilikten kurtulmak için direniyorum."

Yüzüne dönüp, gözlerinin içine baktığımda benim gözümde hiç olduğunu anlaması gerekiyordu.

"Konu, sizin 2 yıllık ilişkiniz ve ilişkiniz bitmiş olsa dahi yaptığınız iğrençliklerde değil. Şimdi tut onu kolundan, odaya çıkar ve tekrar özlem gider. Kalbimde zerre hareketlenme olmaz. Seni sevmiyorum ki bundan dolayı acı çekeyim."

Cümlelerim gökyüzünde asılı kalırken ikimizin üzerine de aynı çiğ taneleri dökülüyordu ve ikimizin gözlerindeki acı yerini koruyordu ama cümlelerimi devam ettirdikçe onun üzerine dökülen çiğ taneleri öfkeli gözleri tarafından yanıp, yok oluyordu.

"Ben sadece nefret ettiğim bir adamla evli kaldığım, onunla aynı havayı soluduğum için üzülüyorum. Senin soyadın yanında defalarca kez kirlenen ve kirlenmeye devam eden temiz ismime üzülüyorum. Sana yalvarıyorum Demir, şu boşanma akdini biran önce gerçekleştir de şu evlilikten kurtulayım."

Haksızlıktı...Tam ona alışmışken, tam ona bir şeyler hissetmeye başlamışken, bana söylediği onca söz haksızlıktı. Benden sıkılacağı günün gelmesini beklemek haksızlıktı... Akdi bozması için ona bu cümleleri söylerken yüreğimde hissettiğim ağrı haksızlıktı. Cümlelerimi duyduktan sonra gözlerinde gördüğüm acıyı, yaşadığım acının önüne koymam haksızlıktı.

"Ece'nin buraya gelmesi büyük bir nimet benim için... Benden gitmen için büyük bir fırsat."

Sözlerimi öfkeli sesi bölüyor, kalbimdeki acıyı tetikliyordu.

"Benden gitmeyi bu kadar çok istiyorsun öyle mi! Senin gözünün içine bakarak, onu kendime öyle yanaştırırım ki bana dokunduğu her an için kendini suçlarsın Beyza. Gerçekten bunu mu istiyorsun?"

HANİFTAM (Dağ Çileğim)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin