Ben geldimmm. Çok erken geldim biliyorum ama sanırım okurcanlar benim yumuşak karnım ve onları kırmaya dayanamaıyorum. O halde buyrunuz efenim, keyifli okumalar.
.
.
."Evet faul yaptılar karıcığım. Bizzat şahit oldum."
Arkamdan gelen sese, yutkunarak döndüm.
" Demir! "
Siyah pantolonunun üzerine giydiği siyah gömleği ile gecenin karanlığında zor görünüyordu. Bir iki adım atıp, yanıma doğru geldiği sırada aydınlatmanın ışığı üzerine vuruyordu. Sinirini dağılmış saçlarından çıkardığı, çok net görünüyordu. Bana doğru yakınlaşırken, ellerini cebinden çıkarıp, kafasını şimdi senle görüşürüz der gibi sağa sola sallıyordu. Hızlı şekilde kaçsam yakalaması 1 dakika bile sürmezdi. Bunu yaşayarak çok iyi bir şekilde öğrenmiştim. O halde teslim olup, suçu ona atmaktan başka çarem yoktu.
Ona doğru birkaç adım attım. "Beni bulman neden bu kadar zaman aldı? Seni çok özledim kocacığım" dediğimde işler umduğum gibi gitmemişti. Bu şekilde davranmış olmam, onu daha da kızdırmış olacak ki kaşlarını yukarı kaldırırken, nefesini öfkeyle dışarı veriyordu.
O halini görünce ona doğru attığım adımlara bir son verdim ama o üzerime doğru geliyordu.
"Birde benimle dalga geçiyorsun öyle mi? 3 gündür ne haldeyim, biliyor musun kadın? Ama bunların acısını senden çıkaracağım! "
Kaçmakla kaçmamak arasında kalan yanımla ne yapacağını bilmeyen şekilde derin bir nefes alıp ciğerlerime hapsettim. Kendime itiraf etmeyi yediremiyordum ama ben, bu adamdan birazcık tırsıyordum. Aradaki mesafeyi kapatıp hiç beklemeden dizlerini ani şekilde bükerek, beni omzuna attı.
"Demir indirsene! Hem benim ne suçum var? Gittiğim her yere beni bulman için notlar bıraktım. Sen, beni geç bulduysan benim ne suçum var?"
Etraftaki insanlar sadece izliyor, kimse bir tepki vermiyordu. Tek umudum maç yaptığım çocuklardı.
"Çocuğum öyle bakacağınıza ablanızı kurtarsanıza, bana gelince Ronaldo gibi saldırıyorsunuz, bu abiye de öyle saldırsanıza! "
Çocuklar birbirine bakıp, yutkunuyordu. İçlerinden bir tanesi korkulu sesiyle konuşmaya başladı.
"Abla nasıl saldıralım abinin, boyu posu senin gibi ufak değil ki kocaman dev gibi. Bizi çiğ çiğ yer."
Aslında çocuklar çok haklıydı ve bu adam beni bile çiğ çiğ yerdi.
"Demir indir beni!"
Odanın yolunu tutmuş, çoktan kapıyı açmıştı bile. Odayı bildiğine ve anahtarı olduğuna göre, odadaki koku ona aitti. Hain görevliler sorduğum halde bunu benden saklamıştı. İçimdeki asi taraf "Şimdi git onlara dava aç ve yaptıklarından dolayı onları süründür" dese de karşılarındaki kişinin Demir olduğunu unutmamak gerekiyordu. Allah bilir ne demişti veya neyle tehdit etmişti. Belki de sadece ismini kullanması bile bu bilgileri kolayca öğrenmesine neden olmuştu. Ben bunları düşünürken, o yatağın yanında beni indirdi ve kendine çekip sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HANİFTAM (Dağ Çileğim)
Teen Fiction"Seni öldürürüm Demir! Öldürürüm!" "Tabii ki öldürürsün ama sen beni öldürmek yerine, ailene umut olacaksın ve benimle evleneceksin. " Mideme kramplar giriyor, bildiğin kıvranıyordum. Nefesimi yettiremediğim için bir elimle kapıdan destek alırken...