27🍓 "ISLAK KEDİ"

6K 393 332
                                    

Yine okurcanlara kıyamamış, bölümü erkenden paylaşmışımdır. O halde bu bölüm  gecekaray5 için gelsin  ❤️

Bu arada bölüme isim bulamadım. O yüzden okurken isim düşünerek okumanızı istiyorum. : )
.
.
.

"Şşş korkma karıcığım benim"

Ellerini ağzımdan çektiğinde ona doğru dönüp boynuna sarıldım.

"Çok korktum Demir, başka birisi sandım."

Beni bahçenin duvarına yaslarken, işaret parmağının arkasını yanağımda gezdiriyordu.

"Sana hiç kimsenin dokunmasına izin vermem, merak etme karıcığım."

Demir'in kalbinin atışları kulaklarımda çınlıyor, ben ise bu kadar yakın temas kurduğu için utanıyordum.

"Demir bu kadar yeter artık. Şimdi hem birisi görüp yanlış anlayacak, hem de senin yüzünden ebeleneceğim."

Nefesim kulağına doğru vururken, beni duvara daha çok yasladı ve öpücüklerini yanağımda gezdirmeye başladı. Öpücükleri yavaş yavaş hedefine doğru yol alırken, yüzüm alev alev yanıyordu.

"Demir" diye fısıldadım.

"Bir kere izin ver, o günkü halin aklımdan gitmiyor. Senin için deliriyorum kadın!"

Yüzümü göğsüne indirdiğimde, kalbinin şiddetli atışlarını yüzümde hissettim. Kalbinin neden böyle attığıyla ilgili gerçeği artık onun ağzından duymak istiyordum.

"Kalbin yerinden çıkacak gibi atıyor Demir, bana söylemek istediğin başka bir şey var mı?"

Kafasını kaldırıp, gözlerime doğru bakarken, Tuğba'nın sesiyle korkudan yerimde sıçradım.

"Seni gördüm Beyza ebe! "

Sinirden yerimde tepinirken, sorduğum sorunun cevabıyla ilgilenemeyecek kadar Demir'e öfkemi sunuyordum.

"Senin yüzünden ebelendim işte Demir. Ne diye yanıma gelip, oyunumu bozuyorsun?"

Yerimden koşup, yanlarına gittim. Yağız sobelediği için benim ebe olduğumu öğrendiğimde Demir'e olan öfkem, daha fazla katlandı. Yanıma gelip, bana sarılmaya çalışsada izin vermedim.

"Gel buraya benim küçüğüm. Hadi sen saklan, senin yerine ebe olurum."

Demir gibi bir adamın benim için ebe olacağını ölsem düşünmezdim heralde. Benim için gerçekten çabalıyor, onu kocam olarak görmem için elinden geleni yapıyordu. Bende ara ara zorlanıp, gururuma yenilsem de yeniden toparlamaya çalışıyor, ona alışmak için elimden geleni yapıyordum.

Duyduklarımdan emin olmak için heyecanlı bir sesle "Sen benim için saklambaç mı oynayacaksın?" diye sordum.

"Sen üzülme diye düştüğüm hale bak ama sadece bir kere oynayacağım ve tekrarı olmayacak. "

Yanına gidip, göğsünün sıcaklığına sarıldıktan sonra yanağını öpüp teşekkürümü sundum.

Demir saymaya başladığında saklanmak için koşarken, içeriden o adam çıktı ve önümü kesti.

"Hanımefendi siz benimle çikolatanızı paylaşmadınız ama ben, severek yediğiniz için size çikolata aldım."

Hiçbir şey demeden, yönümü değiştirdim. Tekrar önüme doğru geldi. Galiba ben, bela paratoneri gibiydim. Tüm saçmalıkları üzerime çektiğime göre bunun başka bir açıklaması olamazdı.

HANİFTAM (Dağ Çileğim)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin