Sırtımı yasladığım duvarda başımı hafifçe öne eğdim.
Gözlerim kapalıydı ama biliyordum. Zaten hep bilirdim, aksi mümkün olamazdı.
Gelen O'ydu!
Yoksa ciğerlerime hava niyetine yerleştirdiğim bu kokunun, kalbimi böylesine attıran bu deli heyecanın anlamı ne olabilirdi ki başka?
Her zamanki gibi, gelen O'ydu işte!
Meriç Gürbüz!
Her baktığımda aklımı kaybedeceğimi düşündüren gözleri ve etkisi altına girmek için yanına gelmesine ihtiyaç bırakmadan seni sarıp sarmalayan kendine has o kokusu..
Dört Sene! Tam dört senedir, her Allah'n günü geldiğim bu aptal okulun bile sebebi.
Meriç Gürbüz!
Bir kez olsun beni fark etsin diye yapmadığım şey bırakmadığım ve sonunda hayatın arsızca arkamdan kahkaha atmasına sebep olduğum adam.
Sakin ol Sahra!
Bu ders de bitecek ve sen buradan çıkıp defolup gideceksin.
Kendime ettiğim telkinler Meriç'in yanıma oturmasıyla son buluyor. Mecburen açıyorum gözlerimi ve yanımda olan kıpırtılara bakıyorum. Bakıyorum ama öyle uzaktan, öyle kendini bilmezce..
En sonunda birinin yanına oturduğunu fark ediyor Meriç Gürbüz ve yüzünden silinmesine asla müsaade etmediği o eşsiz gülümsemesi ile bakıyor bana. Mezun olmaya üç kala mübarek dudaklarından benim için bir kelime dökülüyor.
" Merhaba."
Merhaba demek istiyorum ona, merhaba gönlümün efendisi. Yapabildiğim tek şey ise, bana diktiği maviliklerine bön bön bakmak oluyor. Elimden başka türlüsü gelmiyor. Yıllarca türlü türlü senaryolara tabi tuttuğum o ilk konuşmanın burada can bulmasına mı şaşırayım, bildiğim bütün küfürleri üzerime mi yığayım kararsızca kalıyorum Meriç'in karşısında.
Mavileri bir anlığına gölgelense de istifini bozmadan dönüyor önüne ve ne hakkında konuştuğuna dair hiçbir fikrimin olmadığı gözlüklerini koca burnunun üzerinde sabitleyen profesörün anlattıklarıyla ilgilenmeye başlıyor. Ya da mış gibi yapıyor, bilemiyorum.
Bense Aslan'ın bana öğrettiği nefes egzersizlerime geri dönüyorum. O spora başlamadan önce açılmam için öğretmişti ama bunun asıl şimdi tam zamanı.
Açılmam gereken bir konu var da..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF
FanfictionAslan. Seninle gelmemi ister misin?" Sorduğum soru yüzünde belli belirsiz bir gülümsemeye neden oldu. Bana dayanamıyordu bunu tabii ki de biliyordum. Onun üzerindeki sakinleştirici etkimin farkındaydım ama bu kendime sakladığım küçük bir sırdı. Şim...