Aslan. Seninle gelmemi ister misin?"
Sorduğum soru yüzünde belli belirsiz bir gülümsemeye neden oldu. Bana dayanamıyordu bunu tabii ki de biliyordum. Onun üzerindeki sakinleştirici etkimin farkındaydım ama bu kendime sakladığım küçük bir sırdı.
Şim...
Gözlerimi açtığımda içinde bulunduğum fotoğrafı bir süre sorgulamak zorunda kalıyorum. Bu kadar mutluluğun benim kılcal damarlarıma fazla geldiğini düşünmem çok da yersiz değil zannedersem. Yattığım yerde soluma bakınca yüzümdeki gülümseme daha da büyüyor. Elim Aslan'ın omuzlarına doğru süzülürken dün gece geliyor aklıma.
Yaşamaya gidiyoruz demişti Aslan bana. Ve hayattaki tek derdi buymuşçasına büyük bir titizlikle halletmişti bütün her şeyi. Arabadayken yaptığı birkaç telefon görüşmesinin ardından yana dönüp onu izlerken uyuyakalmıştım.
Kulağıma dolan güçlü sesle gözlerimi araladığımda Aslan'ın dışarıda bir adamla tokalaştığını görüp muhtemelen Aslan'ın yatırmış olduğu koltuktan kalktım. Bu sırada Aslan omzunun üzerinden dönüp bana baktı ve aşık olduğum o gözlerinden birini bana kırpıp çarpık bir gülümseme bahşetti. Yeniden adama döndüğünde tek eliyle sakalını zıvazlayacağını biliyordum.
Birkaç dakika içinde arabaya dönüp kapıma yaşlanınca camı açtım. Tek gözüyle bana bakıp yeniden çarpık bir gülümseme yerleşti dudaklarına.
"Bu geceye dair daha iyi planlarım var."
Ses tonu yüzünden yüzümün yanmaya başladığını hissettim. Terbiyesiz. "Ne demek istediğini anlayamadım."
"Şu an ne kadar romantik bir ortamda olduğumuzun farkında değil misin Aslan? Kapımı açıversen ne olacak sanki!"
Aslan bütün yüzünü kaplayan gülümsemesiyle yüzüme bakıp başını iki yanına salladı. Bir iki kere kapıya vurup arkasını döndü ve yürürken anahtarı cebinden çıkarıp havaya kaldırdı.
Uyuz herif.
Ben çıkar çıkmaz kapıları kilitleyip anahtarı yeniden cebine attı ve adımlarını yavaşlatıp elini bana doğru uzattı. Bu hareketi bile krem peyniri kıvamına gelmeme neden olunca büyük bir mutlulukla hızlanıp elimi o koca elinin arasına bıraktım.
Gözümü yeniden açtığımda Aslan'ın kucağındaydım. Bütün yolculuğu uyuyarak geçirdiğimden nerede olduğumuza dair pek bir fikir yürütemiyorum. Evet. Hala söylemedi nerede olduğumuzu.
Gerçi dün gece buna pek fırsatı olmadı.
Aklınıza hemen neyin geldiğini biliyorum. Ama hayır. Bütün gece yanımda yatan bu adamın göğsünde bana olan aşkını dinledim. Camın önünde gördüğüm boy boy ağaçların arasından güneş gökyüzüne salınırken kapandı gözlerim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yatakta ters dönüp çenemi dirseklerime yaslıyorum ve gökyüzüne iyice yerleşen güneşe bakıyorum. Mayısın gelişiyle onun da mutluluğunun arttığını düşünüyorum. Yoksa bu kadar nazlı nazlı salınmasının başka bir açıklaması olamaz.
