Elimdeki simitten büyükçe bir parça koparıp boğazın serin sularına doğru atıyorum.
Ah işte Türk'ün gücü!
Etçil bir hayvana simit yemeyi öğrettiğimizden az önce parmaklarımın arasından kopup giden simit suyu bulamıyor. Martı az önce yakaladığı simidin ardından büyük bir zafer çığlığıyla havalanıyor gökyüzüne doğru.
Onun bu hali beni gülümsetirken bankın sağ tarafında oturan kızdan sıkıldığını belli eden sesler çıkıyor. Sahi, adı neydi bunun?
Esma? Esin? Esra?
Varlığını bile unuttuğum kadının ismini aklımda tutmam yeterince gereksiz ve katlanılması dayanılmaz bir işkence. Peki neden mi yanımda?
Çünkü, mezun oluyorum.
Mezun olmak demek, aile lügatımızda evlenmek demek olduğundan, ve ailemize gelen kadınların bir üst merci tarafından seçilmesi gibi bir durum olduğundan bu kadın şu anda yanımda oturuyor.
Peki bu durum beni ne kadar mı etkiliyor?
Hiç!
Tabiki de hiç etkilemiyor. Allah aşkına bu devirde annenin seçtiği kızla evlenmek diye bir şey olabilir mi? Bizimkiler bu konuda ne kadar ciddi olduğumu henüz anlayamadılar ama asla bu kadınla evlenmeyeceğim. Neydi bu kadının adı?!
Seda? Suzan? Sevcan?
" Meriiç!"
" Imm, efendim?"
" Ben koluma bir dövme yaptırayım diyorum. Alara Meriç yazsın üzerinde, ne dersin?"
Alara demek. İsmi Alara mıymış gerçekten!
" Yani, bilmem sen bilirsin."
" Sonra da yüzük parmaklarımıza yazdırırız. Alyans takmayız, ne diyorsun canım?"
Ben miyim senin canın? Ne yüzüğü ne dövmesi, sabah ne içirmişler bu kıza yahu!
" Imm bakarız ona ama benim şimdi kalkmam lazım. Okula gideceğim."
Sarı saçlarını parmağına dolayıp bana çapkın olduğunu düşündüğü bir bakış fırlatıyor Alara. Hadi ama, biliyorum ben bunun anlamını! Resmen kur yapıyor bana!
Seni istemiyorum Alara! Neresini anlamıyorsun!
....
Yaptığı bütün saçmalıklara başarıyla göğüs gerip nihayet kendimi okulun güvenli koridorlarına atabiliyorum. Cebimdeki telefonu çıkarıp saate baktığımda, dersin çoktan başlamış olduğunu görüyorum.
Geç kaldım!
Münir Hoca'nın burnunun üzerindeki gözlüklerden fırlattığı bakışlardan kurtulup boş bulduğum bir sandalyeye oturuyorum. Yanımda daha önce görmediğim bir kız var. İnsaniyet namına merhaba diyorum ama kızın benimle pek ilgilendiği yok. Uykusunu böldüğüm için huysuzlanıyor galiba.
Neyse yabancı, sana iyi uykular.
Dinlemem gereken bir ders var da..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF
FanfictionAslan. Seninle gelmemi ister misin?" Sorduğum soru yüzünde belli belirsiz bir gülümsemeye neden oldu. Bana dayanamıyordu bunu tabii ki de biliyordum. Onun üzerindeki sakinleştirici etkimin farkındaydım ama bu kendime sakladığım küçük bir sırdı. Şim...