Mavişin yanına arabamı park edip iniyorum. Sesi duyan Meriç yaslandığı bankta başını geriye doğru atıp bana bakıyor ve anında bir kahkaha dökülüyor dudaklarının arasından.
"Sana insanların suratına bakıp gülünmeyeceği öğretilmedi mi Meriç Gürbüz?"
Meriç ayağa kalkıp arkasını denize yüzünü bana dönüyor ve yeniden tepeden tırnağa süzüyor beni. Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdığını görünce ben de gülmeye başlıyorum.
"Abartıyorsun bence. O kadar da kötü değil."
"Elbise kötü değil zaten. Ama sende- yani ne bileyim olmamışsın işte kızım. Asaf mı seçti bunu?"
"Sayılır."
Yeniden gülmeye başlamadan önce birkaç adım atıp beni kollarının arasına alıyor. Bu arada hiçbir şey olmayacağını tecrübelerime dayandırsam da yine de yokluyorum kendimi. Ama hayır. Yanılmıyorum. Yine en ufak bir kıpırtı görmeyince ben de doluyorum kollarımı beline ve ayrılıyoruz kısa bir sarılmanın ardından.
"Ya bana bak. Çok mu kötü olmuş başka bir şey ayarlayalım. Bu akşam önemli."
Ben böyle söyleyince Meriç ciddileşip başını sallıyor ve belime koyduğu eli ile yönlendirip banka oturmamı sağlıyor.
"Hayır elbise çok güzel de seni tanıyan bir insan bu şeyi asla giymeyeceğini bilir."
"Şu cümleyi bana bir ay önce kursaydın ölürdüm herhalde."
Çapkın bir sırıtış yerleşiyor yüzüne ve yeniden denize dönüp ciddileşiyor.
"Bu akşam gerçekten önemli Sahra. Benim için çok önemli. Çok teşekkür ederim."
"Salak salak konuşma Meriç ne teşekkürü bu acaba?"
"Benim için ne kadar önemli olduğunu görmüyor musun gerçekten Sahra? Hayatta ilk defa kendi yolumu seçme ihtimalim var ve sen bu yolu bana kazmayla kürekle falan açıyorsun."
Başımı sallayıp Meriç'e bakıyorum. Onun için bir şeyler yapmak istiyorum. Evet ona aşık olmadığımı anlamış olabilirim ama bu onu sevmediğim anlamına gelmiyor. Ayrıca benim için ne kadar çırpındığı ortada bu adamın. Ailesiyle yediğim bir akşam yemeğini bu kadar büyütmesini, bu kadar duygusallaşmasını istemiyorum.
"Baksana. Yemekleri annen mi yapıyor?"
Meriç gözlerini kısıp yüzüme bakıyor. Akşam güneşi gözlerine vururken gülümsüyorum. Onun yanında heyecanlanmıyor olabilirim ama hala çok yakışıklı arkadaşlar!
"Annemin mutfağın yerini bildiğinden emin değilim de, sen neden sordun?"
"Bu iyi bir şey. Yemeklerin fare zehirli olmadığına emin olmak zorundayım sonuçta."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF
FanfictionAslan. Seninle gelmemi ister misin?" Sorduğum soru yüzünde belli belirsiz bir gülümsemeye neden oldu. Bana dayanamıyordu bunu tabii ki de biliyordum. Onun üzerindeki sakinleştirici etkimin farkındaydım ama bu kendime sakladığım küçük bir sırdı. Şim...