16-Can kırıkları

72 9 2
                                    

|Ya sîdî-Orange Blossom|

Mutluymuşuz o zamanlar, Ama mutlu olduğumuzun farkında değilmişiz tüm mutlular gibi... ~ Aziz Nesin

Not:Dramı bir tık abartmış olabilirim
bilginize.🩷🥹

***
Tolga sanki bütün dünyadan korumak istermiş gibiydi.Yine önünde zırh gibi dikilmiş üzerindeki rahatsız edici bakışların sebebini anlayınca ozanla birlikte adamı kafeden tabiri caizse sürüklemeye çalışıyorlardı.

Nazlı cebinden yüzüklerini çıkarıp , kavgayı izleyerek yavaş yavaş takıyor ve bir yandan konuşuyordu.Gözde şaşkınca uzaktan izlemekle meşguldü sadece.İşi yoğun olduğu için Tolga'nın yanına gidemediği belliydi.Bu durum hoşuna gitmişti , bilmediği bir şekilde bu kızın etrafında dolanması sinir ediyordu.

"Beni delirtme de çık şu kafeden."

Devrim gömleğinin yakasını düzeltip ellerini birbirine kenetleyip sakinleşmek istermişcesine derin bir nefes almıştı.Umay bu adamın psikopatın teki olduğuna yemin edebilirdi.İki gün önceki çocuksu tavırlarından eser yoktu şuan.

"Müstakbel nişanlımla konuşmama izin yok anladık bari uzaktan izleyeyim dedim o da mı yasak ?"Devrim tek kaşını kaldırmış öylece Tolga'nın yüzüne bakıyordu şimdi.

Tolga deli gibi gülüp kısa bir an Umay'a bakmıştı.Gözleri birbirine değdiği zaman o deli gülümsemesi solmuş yine tanıdığı yüz ifadesine dönüşmüştü.

"Umay'ın olduğu ortamda nefes dahi alamazsın sen ."

Nazlı olayı izlemek için yanına oturmuştu.Eline çekirdek verseler mahalle karıları gibi bir ifadeye bürüneceğine emindi.

Ozan kafeye hızla bir bakış atıp Umay'a göz kırpmış devrimi ensesinden tuttuğu gibi kaldırmıştı.Adamın şikâyetlerini dinlemiyor sadece görevini yerine getiriyor gibiydi .

O heybetli adamı nasıl tek hareketiyle kaldırıp kafeden çıkardığına anlayamıyordu bir türlü.Adam gülerek ozanı itmiş dışarıdan Umay'a tekrar gülümseyip el sallamıştı , kafasını çevirdi.Nazlı erken bittiği için üzülmüş bir tavırla kahvesini önüne çekti.

"Kendini şanslı saymalısın Umay , iki erkek senin için kavga etti az önce tatlım."

Gözde , Tolga'nın yanına gitmeye çalıştığında eliyle durmasını işaret etmiş ellerini saçlarının arasından geçirerek çıkmıştı.Umay , aniden değişen ruh haline anlam veremiyor gibiydi.

Devrimle karşı karşıya geldiklerinde bilek gücü bakımından geri kalmazdı ama adamın tükenmiş olduğunu gösteren vücut dili bir şeylerin yolunda olmadığını gösteriyordu.

"Tolga yalnızca görevini yapıyor aynı ozan gibi."

Söylediği şeye inanmak isteyen yanıyla tam tersini savunan yani büyük bir yarış içersindeydi şimdi.Derin bir nefes aldı.Boğulduğunu hissediyordu .

Gözdenin bakışları dışarıda sigara içen Tolga ve kafede oturan Umay arasında gidip geliyordu.Bir şeylerden şüphelendiği belliydi.Ayağa kalkıp Nazlıya tuvalete gideceğini söylemiş, adımlarını hızlandırmıştı.

Tuvalete girdiğinde hızla ayna da kendine baktı.Giydiği yeşil sweet devrimin sözlerinden sonra iyice gözüne batmaya başlamıştı.Sanki büyük bir eksiklikmiş gibi birde evlilik zırvalığı ile mi uğraşacaktı?Kafasını salladı.

Kahverengi gözleri dolmuştu.Tolganın çaresizce kafeyi terk edişi nedense sahte evlilik olayında kendini suçlamasına sebep olmuştu.Genç adamın zorlandığı belliydi.Ne kadar seni koruyacağım dese de bir noktadan sonra insan elbette pes etmek isterdi.Onun da bir hayatı vardı kendinden bağımsız.

BANA UNUTMAYI ÖĞRETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin