***
İyi okumalar.
**Tanrı cidden var mıydı?Eğer varsa ve duyuyorsa ettiği sayısız dileklerden birini gerçekleştirmeliydi.Ağabeyini yanına alması için çok erkendi.Birinin canını alması gerekiyorsa bu kendisi olmalıydı.Ağabeyi için kocaman bir hayat vardı.Ağlamaktan mahvolmuş Nazlıya baktı.Tek başına gelmiş bir köşede iç çeke çeke ağlıyor, kimseyle konuşmuyordu.Dünyası başına yıkılmıştı değil mi ?Hangisi daha çok acı çekiyordu?Ağabeyi onu korumak isterken vurulmamış mıydı?Onun yerine kendi yatmalıydı orada.Derin bir nefes aldı.Benim yüzümden ölüm savaşı veriyor diye haykırmak istedi.Hiç inanmadığı tanrısına isyan ediyordu sadece.
Dünya da sayısız insan öldürülüyor, kuraklıklar, depremler oluyor.Hatta küçücük bebekler dahi dayanamayıp son nefesini verirken Tanrının kesinlikle bir planı olmalıydı.Yanında destek olmak için duran adama baktı.İkisi yan yana olsalar dahi bakış açıları çok ayrı noktalardaydı.Kesinlikle örtüşmüyordu.
Tanrı varsa bile inanmıyordu işte.Her şeyin mantıklı bir açıklaması olsa da yaşadığı tarifsiz acının bir ilacı yoktu.
"Tutma kendini ağlayacaksan ağla küçüğüm ben burdayım.Göz yaşlarını silmek için hep yanında olacağım."
Akan bir damla göz yaşına dudaklarını bastırdı adam.Aksınlar sorun yok derken aslında istediği akan yerlerin artık işkence ettirmemesiydi.Öptüğü nokta alev alev yanarken gözleri birleşti.İlk başta gözlerinde özlem ve acı vardı.Şimdi ise gördüğü şey ne bilmiyordu.
"Göz yaşım kalmadı Tolga."
Dudağını ısırdı.Mahvolmuştu ağabeyinin kanlar içerisinde ki bedenini doktorlar ameliyathaneye götürürken.Bir daha gözlerini açamayacak olma düşüncesi mahvediyordu.
Annesi için hiç ameliyathane önünde beklemediğini hatırladı.Ölmesin diye hiç haykırmamış ağlamamıştı.İki el kurşun annesine doğru ateş edildiğinde anlamıştı son nefesini vermiş olduğunu.Annesinin inandığı tanrısı ona o kadar hayat biçmişti.Reva mıydı peki bu o kadına?Çocuklarının babasının cani bir adama dönüşmesi akıl alır mıydı ?
Reva mıydı Umay'a ?Yaşayan tek yakınının onun için canını ortaya atması mı gerekliydi?Kader denilen şey bu olmamalıydı.Sanki insanlar birer kuklaydı ve görünmez eller tarafından oynatılıyorlardı.
Tanrı inadına yaşa diyordu adeta.Sevdiği insanların ölümünü görmeye mahkum olduğunu anlamıştı bugün.Tolgaya baktı korkarak.Onu da kurban etmek istemiyordu kendi yolunda.Yaşaması gerekiyordu ama biliyordu ki adam olmadığı her an nefes almak çok zor olucaktı artık.Elini kaldırıp yüzüne götürmek istedi.Hafif çıkan sakallarına dokunup 'yaşa'diye fısıldamaktı niyeti.Sanki anlamış gibi gülümsedi adam.Havaya kalkan eline baktı usulca.Hiçbir şey yapmadı izledi öylece.İkisi de susmuş birbirlerini izliyorlardı.Kafasını salladı.Ağabeyi yoluna bakmış olsaydı şu an yaşıyor olurdu.Nazlı da mahvolmazdı öyle değil mi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA UNUTMAYI ÖĞRET
Romance"Bir cesedi sırtlamış ufacık bir ruhsun sen."dedi adam geçmişinde yaşamaktan geleceğe bir türlü tutunamayan kıza. Ve kız ekledi ."Çünkü acı hissedilmeyi talep eder." Sonra iki farklı ruh; olacaklardan habersiz,sonsuza dek birbirine kırmızı bir kader...