38-Romeo'nun Kırık Kalbi

60 9 0
                                    

***
İyi okumalar.
***

"Yaşadığın bütün sıkıntılar bir işe yarar, değişirsin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yaşadığın bütün sıkıntılar bir işe yarar, değişirsin. Yavaş yavaş yolunu yeniden bulmaya alışırsın. Fırtınaların bitmeyeceğini ama her fırtınadan daha sağlam çıktığını anlarsın ve en önemlisi, en zor zamanlar bile geçicidir, öğrenirsin.."

***

Levent Gürsoy kardeşine yalan söylemenin verdiği huzursuzlukla evden arabasıyla çıkmış, inatla yeni evlerine gelmek isteyen sevgilisini yatıştırmak için yürüyüş yolunun biraz ilerisinde ki parka doğru yürüyordu. İçinde inanılmaz derecede kötü bir his vardı. Öyle ki biri karşısına çıkıp boş boş yüzüne baksa 'ne var?' diye altında sebep arayıp bir tane çakacaktı suratına.

Kardeşiyle arasını düzeltmeye çalışması bir yana üzerinde bir sürü sorumluluk vardı. Açmak istediği hukuk bürosunda çalışmasını istediği birkaç başarılı avukat vardı. Onları ikna etmenin ne kadar zorlu olduğunu biliyordu. Yine de istediğini almadan pes etmeyecek, yıllardır uzaktan izlediği şehirde kendisine ve kız kardeşine bir hayat yaratacaktı. İkisi inanılmaz acılar yaşamıştı; en çokta Umay.

Önce hukuk bürosunu açıp o sırada Umay'a üniversiteye hazırlanması adına özel hocalar tutmalıydı. Mümkün olsaydı özel bir dershaneye de yazdırdı ancak kardeşi ruhen o kadar yaralıydı ki yeni bir ortamı kaldıramazdı.

Belki de o yüzden Tolga denen şerefsize o kadar bağlıydı? Ondan başka birini görmediği için ilgisini gösteren ilk adama tutulmuştu. Bir süre daha görmezden geldiği belki de hiç farkında olmadığı hisleriyle yüzleşmemesini umdu. Sevmekten korktuğunu çok iyi biliyordu. Tolgaya bakışları çoğu zaman kederliydi çünkü. Adamın her hareketini hem hayranlık hem korkuyla izliyordu kardeşi. Normal bir yaşantısı olsaydı Tolgadan etkilenir miydi ? Kendi yaşlarında bir oğlanla birlikte olmayı istemez miydi ? Gerçi aralarında çok yaş farkı yoktu ancak sınıf farkı olduğu bariz ortadaydı. Levent zengin fakir ayrımı yapan biri değildi, olamazdı da. Birçok yardıma muhtaç aileye elinden geldiği kadar yardım ediyordu.

Yürüyüş yolunun içerisindeki parka girip içerisinde yavaşça yürümeye başladı. Büyük ağacın yanındaki bankta oturmuş sevgilisini görünce içini kaplayan özlem duygusuna yenik düşmemek için kendine birkaç saniye tanıdı. Eskisi gibi bütün dünyası nazlıdan ibaret olamazdı. Söz vermişti kendine.

Nazlı ayaklarını sabırsızlıkla titretiyordu. Üzerinde uzun kahverengi bir kaban vardı.Dalgalı saçlarını salmıştı.

Yavaşça yanına gitti. Nihayet kendisini görünce hevesle ayağa kalkmıştı. Yüzünde bin ton makyaj vardı bu sefer. Gözlerine baktı sakladığı şeyi anlamak istermiş gibi. Ağlamış mıydı?

"Levent!"

Ellerini boynuna dolayıp parmak uçlarına yükselince kendisi de elini beline yerleştirip hasret kaldığı yasemin kokusunu içine çekti.

BANA UNUTMAYI ÖĞRETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin