21-Ruhun Güzelliği

67 10 11
                                    

|Sevdiğim kadın-Pera|

Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık! Ölüm her şeyi yok edecek. Ruhları sevmeyi deneyin, onlara yeniden kavuşursunuz.-Victor Hugo,sefiller
****

Yıldırım hızıyla başlayan aşklar aynı hızla son bulurdu.Aşka ne kadar uzak olursa olsun bunu yine de biliyordu, bilmesine de onların arasındaki şey aşk mıydı?

Adamın bakışları, dokunuşları 'seni seviyorum.'der gibiydi.Ona çekilmek istemiyordu , bunun için bir sürü haklı sebebi vardı.Nasıl olmasındı? Amcası, dedesi, devrim belası.Bu adamlar hayatında olduğu sürece Tolgayla birlikte olması mümkün değildi.Hem , ona aşık mıydı?İşte bunu bilmiyordu.Evet kalbi o varken delicesine atıyor, yanakları kızarıyordu.Dudaklarını büzdü.Gözde delirmiş gibi kapısına vururken düşüncelere dalmış gitmişti yine.

O kızdan korkuyor muydu ?Kafasını salladı o kadar aciz bir insan değildi, olmamalıydı.Sadece onu sevdiğini söyleyen adamın gerisinde bir kadın bırakma düşüncesi midesini bulandırıyordu.Sırf bu yüzden karşılaşmak istemiyordu ya.

Derin bir nefes alıp ayağa kalktı.İstemese de karşılaşmak zorundaydı bir kere.Elden ne gelirdi zaten?Hem gözde de haklıydı bir bakıma.Sevdiği adam onu görmüyordu bile.Tatmadığı tek acı bu muydu ?Sevgi sadece aşktan ibaret değildi.Ağabeyi de onu görmüyordu sonuç olarak.

Tuvaletin kapısını açtı.Gözde öfkeli gözlerle ona bakıyordu.Üzerinde yırtmaçlı uzun bir etek ve crop vardı.Çoğu erkeğin ilgisini çekebilecek bir kızdı.Yine kendisini onunla kıyasladı istemsizce.Tolga nasıl gözde dururken ona bakmıştı? Gözleri mı kördü?Yoksa dünyanın en çekilmez, çirkin insanını bile güzelleştirdiği doğru muydu sevgi denen şeyin?

"Drama queenimiz de burada saklanıyormuş bak sen."Gülüp uzun tırnaklarını yanağında gezdirdiğinde itti.Öfkesini anlayabiliyordu evet ama Tolgayı elinden o almamıştı.Hatta çoğu zaman git diyen de kendisiydi.Bu öfkesi anlamsızdı.

"Tolga'nın seni istememesi benim suçum değil ."dedi acımasız bir sesle.Diğer kız arkada durmuş izliyordu sadece.İfadesiz gözlerle izleme devam etti Gözdeyi.

"Sen daha çocuksun be."Alayla süzdü.Umay, üzerinde ki lila rengi kazağına istemeden de olsa küfür etmek istedi.Önceden de kadınsı giyindiği söylenemezdi ama en azından bu renkleri de tercih etmiyordu.Aklına birkaç parça koyu renkli sweet almayı not etti.Ne olursa olsun o eve bir daha gitmeyecekti.

"18 yaşında olduğumu daha kaç kere söylemem gerekiyor ?

Cidden ona çocuk muamelesi yapılmasından bilmişti üstelik kendisi de taş çatlasın 19-20 yaşlarındaydı.

Gözde sinirden gülüp kızıl saçlarını geriye attı.Sinirlenince bile bir insan nasıl güzel olmayı becerebiliyordu ?Kendini yine küçülmüş hissetti.Tanrı biliyor ya dünya güzeli olsa yine de kendini aşağılardı.

"Aynı kız çocuğu gibi duruyorsun ama."Yanındaki kız onaylarcasına kafasını salladığında yanlarından gidip eline sabunu aldı ve yıkamaya başladı.Gözde ve kız her iki yanına gelmişlerdi.Cidden kavga mı edeceklerdi? Sabrının tükendiğini hissediyordu .Elini kurulamak için peçete aldığında gözdenin aşağılayıcı bakışları bitmek bilmiyordu bir türlü.

"Kendine güvenini beni aşağılayarak mı tazeliyorsun?"

Bunu demesini beklemiyormuş gibi ela gözlerini kocaman açmıştı.Burada daha fazla vakit harcamak istemiyordu.Bir şey demeden tuvaletten çıkmaya çalışsa da diğer kız izin vermemiş kolunu tutmuştu.

Sinirle kolunu çekti.Ne olursa olsun kavga etmek istemiyordu.Keşke tek derdi bu kız olsaydı diye düşündü yine de.O zaman daha çekilir olurdu belki yaşadığı durum.İçinde zerre kıskançlık yoktu şu an.Sadece buradan çekip gitmek istiyordu.

BANA UNUTMAYI ÖĞRETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin