37-Aşk,Mantık,İntikam

56 8 0
                                    

*** İyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***
İyi okumalar.
***

Karanlıktan ibaretti dünyası. Bir yanda annesinin güzel hayali duruyordu.Öbür yanda nefret bile etmediği babası, yine yüzünde dünyanın en acınası ifadesiyle annesine bakıyordu. Boğuluyordu genç kız. Bir ceseti yıllarca sırtında taşımak o kadar çok ağırdı ki bunu kelimelerle açıklayamazdı.

Acısı öyle büyüktü ki annesinin mezarına dahi gidememişti. Güzel gülümsemesinin yok olduğunu kabullenmek istemiyordu.Haykırmak istiyordu Umay hiç inanmadığı tanrısına. Annesinin mutluluğunu kendi gözleriyle görememişti ama ona daha aydınlık bir dünya vaat eden adamın gülümsemesiyle başkasını aydınlattığını görmüştü.

Belki arkadaşıydı. Belki de başka biri. Umurunda bile değildi. Aynı ağabeyi gibi bencildi. Sevgisini de hayatının neresine koyması gerektiğini bilmediği insanı da kimseyle paylaşamayacak kadar bencildi hemde.

"Umay neden ağlıyorsun güzelim?"

Ağabeyi arabaya kimseyi almamış ama hastanenin önünden de ayrılmamışlardı. Babası gibi bir adamla olmaktan korkarken onun gibi kalpsiz biri mi olmuştu? Dudaklarını ısırdı. Avuçları ağabeyinin sweetindeydi. Ozan Tolga'nın sayısız sorularına tek bir cevap vermemişti. İlk defa sessiz oluşundan memnundu.

Arabanın kapısı açıldığında Tolga'nın güzel kokusu içeriye doldu. Yüzüne baktı istemeden.Traş olmuştu. Saçlarını bile farklı yapmıştı bugün. Tolga kıpkırmızı gözlerini görünce telaşlandı. Elini kaldırıp saçlarına dokunmak istediğinde ağabeyinin ateş saçan gözleri buna engel olmuştu. Kafasını ağabeyinin göğsüne gömdü tekrar.

"Küçüğüm ne oldu ?Neden ağlıyorsun?"

Güzel kokusu daha çok ağlamasına sebep oluyordu. Aslında zoruna giden şey neydi tam bilemiyordu sadece kırgındı işte. Onun için özel olan çoğu şey Tolga için değildi belki de. Öyle olsaydı o kızla yakın olmazdı.

"Küçüğüm ne lan?"

Elini ağabeyinin göğsüne vurdu. Eliyle gözyaşlarını silip ağabeyine sarılmaya devam etti. Kendini ağaca sarılmış koalalar gibi hissediyordu.

"Onu görmek istemiyorum abi. Söyle gitsin."

Varlığı kalbini daha çok kırıyordu. Kızın kim olduğunu sormak dahi istemiyordu. Hem kız eve bırakırdı onu değil mi? Pek bir samimi duruyorlardı.

"Neden lan?"

Ağabeyinin şaşkın sesi anlık susmasını neden olmuştu. Normalde Tolgadan hoşlanmayan adam şimdi neden diye Umay'ı sorguluyordu.

"Umay...Neden böyle davranıyorsun?"

Birde soruyor muydu? Cidden sebebini anlamamış olamazdı. Kesinlikle salağa yatıyordu. Gerçi sevgili bile değillerdi. Başkasıyla olması doğal olmalıydı olmasına da kaldıramamıştı işte başka kızla görmeyi.

BANA UNUTMAYI ÖĞRETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin