Birinci Bölüm: Sana Beni Yalnız Bırak Dedim

25.4K 1.6K 1.2K
                                    




Elimdeki dosyayı yere düşürdüm.

Birisi bana çelme taktığından yere düştüm ve elimdeki bütün ödevlerim ve notlarım koridor zeminine saçıldı.

Yemin ederim sakar tiplerden değilimdir. Daha önce hayatımda bir tabak bile kırmamışımdır. Ayağımın takılmasının nedeni ben dosyamda birkaç ödev kağıdı ararken ayağımın önüne atılan başka bir ayaktı. Yere saçılan eşyalarımı toplarken yere düştüğüm için atılan kahkahaları ve saçma yorumları görmezden gelmeye çalıştım. İnsanlarsa eşyalarımı daha da uzağa itip ayakkabılarıyla basarak ayak izlerini bıraktılar. Daha, sinirden kuduranların yuvası Dartwell Lisesi'ndeki ilk haftasıydı ve ben şimdiden zorbalık görüyordum. Tam A+ alabilmek için çok uğraştığım İngilizce ödevime ulaşacakken, bir ayak üzerine bastı.

"Selam, İnek Naomi." dedi yüzündeki sırıtmayla.

Dişlerimi gıcırdattığımda avuçlarımda sıktığım kağıtları kırıştı, "Selam, Raymond."

Eli yakamı kavradı ve zorla beni ayağa kaldırdı. Sonra da okul dolaplarına yapıştırdı bu yüzden elimdeki dosya tekrar yere düştü ve içindekiler az önceki gibi saçıldı.

Sırıttım, "Sorun ne Raymond? Hala annenin koyduğu adından nefret mi ediyorsun?" diye mırıldandım. 

Bana sert bir şekilde bakıp yakamdan tutarak havaya kaldırdı. Bu sadece soğuk kahverengi gözlerine dik dik bakmama sebep oldu.

Karşı atağa geçtim, "Bir kızın ayaklarını yerden kesmenin böyle bir şey olduğunu asla bilemezdim."

Bana yaklaştı, yüzlerimiz arasında santimler vardı. Kahverengi gözlerim gözlüklerimin arasından onunkilere sabitlendi, "Tabi, eğer sana kız diyebilirsek."

Raymond son sözünü söyledikten sonra yakamı bıraktı ve kalçamın üzerine yere serilmeme sebep oldu. Acı içinde irkilerek sırt üstüne döndüm, kalkmak için elimden geleni yaptım ama tekrar ayağıyla tekme attı.

"Vay be Raymond, gerçekten bir kızın ayağını yerden kesmeyi iyi biliyorsun." dedim.

Cevap vermedi.

Tek kaşımın kalkmasına engel olamadım, "Sorun ne? Son zamanlarda fazla karşılık veremiyor musun Raymond?"

"Çeneni kapat Naomi. Olduğun yerde kaldığına emin ol." homurdandıktan sonra ekledi, "Yani, alt tabakada." Ve onunla birlikte gülen arkadaşlarına kavuşmak üzere gitti.

Öylece yerde oturdum, insanlar fısıldaşarak ve bana ve durumuma kıkırdayarak geçtiler. Tekme attılar ve hatta kağıtlarımı alıp parçaladılar. Biliyordum ki kağıtlarıma yaptıklarını bana da yapmak istiyorlardı.

Tekrar konsantre oldum ve her şeyi yerden topladım. Bu sefer dosyamı çantama koydum ve koridor boyunca yürüdüm. Duvara itildim ve neredeyse başka bir ayak yüzünden bir kez daha tökezleyecektim ama neyse ki dengemi korudum ve yürümeye devam ettim. Okul dolabıma geldiğimde sırtıma yapıştırılmış Beni Tekmele yazılı kağıdı çıkartıp dolabıma fırlattım. O kağıdı sırtıma yapıştırmış olan çocukların garip sesler çıkarttıklarını duydum.

İşte bu İnek Naomi olarak da bilinen Naomi Lorraine'in sıradan bir günüydü. On yedi yaşında tamamı A olan notları, kötü bir giysi dolabı olan ve her zaman okulda olan bir kızdı. Keyifsiz hissettiğinizde veya birisinin canını yakacak kadar kızdığınızda, zorbalık etmek için mükemmel bir kurban. Ve karşılığında ben ne yapıyordum? Sadece izin veriyordum. Kimseye söylemeye çalışmıyordum çünkü ailem veya öğretmenler hiçbir şeyi çözemeyecekti, belki onlara söylersem daha da kötü olacaktı. Hiç arkadaşım da yoktu. Hadi ama, kim sosyal seviyesini düşürmek için benimle arkadaş olurdu ki?

The Good Girl's Bad Boys: The Good, The Bad, And The Bullied (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin