Birkaç gün sonra, hep birlikte departın oturma odasında takılıyorduk. Declan bir kez daha video oyunundaki son seviyeyi geçmeye çalışıyordu. Gün geçtikçe iyileşiyordu ve omzundaki dikişleri almıştık. Ama Declan, aptal olduğu için şimdiden ağırlık kaldırmaya başlamıştı ve ağırlıkları çöpe atmakla tehdit etmeme rağmen bırakmıyordu. Ama tabi ki çöpe atmak için yerden bile kaldıramayacağımı bildiği için tehditlerim anlamsız kalıyordu. Jordan ise her zamanki sandviçlerinin aksine dünden kalan pizzayı yiyordu. Bennett da bir dergiyi karıştırırken ben, koltuğun sırt dayama yerinden bacaklarımı uzatıyordum ve kafam da koltuğun oturma yerinden aşağı sarkıyordu. Her şeyi ters açıyla görmek çok güzeldi...
"Artık resmi olarak bir silahşorsün," dedi Bennett.
"Evvet," dedim v harfine bastırarak.
"Silahşor olmak nasıl bir hismiş?" Diye sordu Jordan.
Ters şekilde omzumu silktim. "Hiçbir farklılık hissetmiyorum, yeni bir seviye atlamışım gibi falan değil yani."
"Belki bunu değiştirmeliyiz," diye önerdi Declan.
"Nasıl olacak?"
Bir süre hepimiz sessiz kaldık.
"Ding!" Dedi Jordan.
"Bu da neydi?"
"Bu benim fikir ampul sesim," dedi Jordan gülümseyerek. "Bir fikrim var."
Bob Segar'ın Old Time Rock and Roll şarkısı çalmaya başladı. Eğer bundan sonra ne olacağını bilmiyorsanız, açıklayayım. Tom Cruise, Riskli İş filminde bu şarkı çalarken iç çamaşırı, çorap ve pembe bir gömlekle dans ediyordu. Tabi Declan ve Bennett böyle işlere hep burun kıvıran ağır abiler oldukları için-
"Biz ağır abi değiliz," dediler aynı anda.
"Bende şu erkeklik denen şeyden var," dedi Declan.
"Yapacak olduğum için mutlu olmalısınız," dedi Bennett.
Diğer yandan Jordan ve ben pürüz çıkarmadık. Hepimizin beyaz gömlekleri, siyah güneş gözlükleri ve çorapları varken, bir tek Jordan ile ben altımızı da değiştirdik ve beyaz basketbol şortları giydik. Şarkının başında çocuklar yerde aynı anda kaydılar. Evde grup müzik aletleri olduğu için Declan baterinin başına, Bennett ve Jordan ise gitarlara geçtiler. Ben de mikrofona geçtim, ve ikinci nakaratta çocuklar gibi kaydım ama çok hızlı kaydığımdan onları geçtim ve neredeyse uçacakken son anda Jordan gömleğimden yakaladı ve dengemi geri kazandım.
"Just take those old records off the shelf!" Hep birlikte şarkıyı söyledik. "I like to sit and listen to them by myself! New music aint got the same soul! I like my old time rock and roll!"
Dans etmeye devam ederken müzik bangır bangır evin içini dolduruyordu. Bir yandan yaptığımız şeyin komikliğine ve aptallığına kahkahalarla gülüyorduk. Hele şarkıyı remix olarak açtığımızda duvarlar titriyordu. Hepimiz şarkıyı söylüyorduk, akortsuz olarak yani, ama ne ben ne de çocuklar bunu takmıyordu. Sadece anı yaşıyor eğleniyorduk ve birlikte eğlendiğimiz için hiç bir şey umurumuzda değildi.
Bu şarkı söyleme seansımızdan sonra kağıt oynadık. Declan bana insanları etkilemek için kullanabileceğim birkaç farklı kartları karıştırma yöntemi gösterdi. İlk başta başladığımızda hızlı başlamıştık ama sonra Jordan sürekli kaybetmeye başladı ve oyunu değiştirmek istedi.
"Hadi saçmalardan seçmeler oynayalım," diye önerdi Jordan.
"Hiç öyle bir şey duymadım," dedi Bennett.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Good Girl's Bad Boys: The Good, The Bad, And The Bullied (Türkçe Çeviri)
Humor"Aslında oldukça basit," dedi Bennett. "Sen bizim iyi kızımız olacaksın," Declan başladı. Jordan gülümsedi, "Ve biz de senin kötü çocukların olacağız." Bir anlığına sessiz kaldım, bir onlara bir sözleşmeye baktıktan sonra tekrar onlara döndüm. Ardın...