Odanın içine doğru koştum. "Oldu mu?" Diye sordum Declan'a.
"Henüz değil," diye cevap verdi.
Sızlanma istediğimi tuttum ve koltuğun üzerinden atladım. Olimpiyatta performansımı bitirmişim gibi kollarımı açtım. Çocuklar kağıt parçalarını aldılar ve üzerlerine bir şeyler karaladıktan sonra bana yazdıkları numaraları gösterdiler. Jordan ve Bennett sekiz ve sekiz buçuk vermişken, diğer yandan Declan...
Kaşlarımı çattım. "Altı mı? Nasıl olur?"
Declan tek omzunu silkti, yaralı olanı haraket ettirmedi. "Bence daha iyi yapabilirdin."
"O zaman gel de sen daha iyisini yap."
"Yapamam," dedi üzüntüyle. "Omzum-"
"Yine 'ben vuruldum' kartını oynuyorsun, ha?" Diye sordu Jordan.
"Ama gerçekten vuruldum!" Diye cevapladı Declan.
"Ama kaçmayı deneyebilirdin, filmlerde hep yaparlar ya."
Declan iç çekti. "Lütfen Matrix ya da Star Wars'tan bahsetmediğini söyle."
"Bu konuda Declan'ın tarafındayım," diye araya girdim. "Sadece bu konuda çok becerikli olanlar Matrix tarzı kurşunlardan kaçabilir. Ve sadece Stormtrooperlar* ateş etme işinde berbat. Ya da daha kötüsü ben. Yanlarından öylece geçebilirsiniz ve sizi vuramazlar."
"Birincisi, Star Wars'a ihanet ettin," dedi Jordan işaret parmağını sallayarak.
"Etmedim!" Dedim. "Sadece gerçeklerle yüzleş, hem uzayın büyük bir kısmı onların..."
"Karanlık tarafa teslim olma!" Dedi Jordan ve Declan'a döndü. "Ve yine de, bu bir bahane değil."
"İyi bir sebebim vardı," dedi Declan sadece.
Bennett'a bir şey söylemesi için baktım, o da Declan böyle dedikten hemen sonra tartışmanın kavgaya dönmesini engellemek için "Yeter bu kadar," dedi. "Şimdi, siz ikiniz bugün neden bu kadar mutlusunuz?" Diye bana ve Declan'a konuyu değiştirmek için sordu.
"Belli değil mi?" Diye sordum.
"Maç yaklaşıyor," diye cevapladı Declan. "Paladins vs Mustangs"
Declan'a yüzümdeki gülümsemeyle baktım. "Ve Paladins kazanacak."
Kahkaha attı. "Mustangs kıçınızı tekmeleyecek."
"Oyunu Paladins kazandıktan sonra, "Vay be diğer takım Musıçtı diyeceğim."
"O ne be öyle? Dil bilgisine bile uymuyor."
"O zaman sen daha iyisini yap."
Declan bir süre durdu ama sonra iç çekti. "Tamam, bende hiçbir şey yok."
"Evet çünkü biz Pala-wins."*
"Cinsiyetçi gibi falan görünmek istemem de," diye başladı Bennett.
"Ama öyle görünüyorsun," diye devam ettirdim.
"Declan'ın sporla ilgilenmesini anlayabiliyorum çünkü o bir erkek."
"Ben hala test sonuçlarını bekliyorum," diye kulağıma fısıldadı Jordan. Kıkırdadım.
"Ama sen nasıl sporla ilgileniyorsun, Naomi?" Diye bitirdi Bennett.
"Tabi sporlar erkekler içindir klişesini kırmaya çalışarak klişe olmuyorsan," dedi Jordan.
"İyi bir sebebim yok diyemem," dedim. "Zorbalarımın olduğu zalim dünyada hafta sonları yapcak pek bir şeyim olmuyor, güvenli evimde kalmayı tercih ediyorum. İzlediğim dizilerden sıkılıyordum hele güzel dizileri yayından kaldırdıklarında, bu yüzden babamla maç falan izlemek zorundan kalıyordum. Sonradan annemin bende eski kız tarafımı canlandırma çabalarına rağmen eğlenceli oldu. Annem aynı zamanda baba-kız zamanımızı da mahvetmek istemiyordu zaten."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Good Girl's Bad Boys: The Good, The Bad, And The Bullied (Türkçe Çeviri)
Humor"Aslında oldukça basit," dedi Bennett. "Sen bizim iyi kızımız olacaksın," Declan başladı. Jordan gülümsedi, "Ve biz de senin kötü çocukların olacağız." Bir anlığına sessiz kaldım, bir onlara bir sözleşmeye baktıktan sonra tekrar onlara döndüm. Ardın...
