Kırk Sekizinci Bölüm: Hayır, Bana Vur

8K 790 186
                                    



"Emin misin?"

"Evet."

"Emin olduğuna emin misin?"

"Evet."

"Emin olduğuna emin olduğuna emin-"

"Naomi kes şunu!" Diye bağırdı Jordan. "Andre bizzat partide Zorro olmadığını söyledi."

Uzun bir sessizlik oldu.

"Emin misin?"

"Vazgeçiyorum ben," dedi Jordan diğerlerine dönerek.

"Sen niye bu Zorro'ya taktın ki?" Diye sordu Bennett.

Bir şey söylemek için ağzımı açtım ama sonra vazgeçerek kapattım, sonunda ne diyeceğime karar verene kadar sessiz kaldım. "Çok eski bir tanıdığımdı, partide göründe şaşırdım."

"Kim o?" Diye sordu Declan.

Bennett gözlerini kıstı, "O da sana zorbalık edenlerden mi?"

"Hayır, hayır, tabi ki hayır," dedim. "Sadece... konuyu değiştirebilir miyiz?"

Çocuklar birbiriyle bakıştı ama hiçbir şey demediler. Kısa süre sonra da dün geceki partiden bahsetmeye başladılar. Parker ile birlikte partiden erken ayrılıp bir yerlerde yemek yerken onlar hala partiliyordu. Parker ani ruh hali değişimimi fark etti mi bilmiyordum ama umarım fark etmemiştir.

Doğrusu buna sebep olan şey neydi bilmiyordum. Bütün insanlar içinden o birden ortaya çıkmıştı. Başımı iki yana salladım, buna hala inanamıyordum.

"Ne yani yemek yemeye gitmek istemiyor musun?"

Gözlerimi kırpıştırdım, "Ne?"

"Yemeye gitmek isteyip istemediğini sordum," dedi Bennett. "Ama sen başını iki yana salladın."

"Ah, affedersin, hayır," dedim. "Parker ile kütüphaneye gitme planımız var. Kasımdayız ve finaller yaklaşıyor, erkenden çalışmak istiyorum."

"Ders çalışmayı yemek yemeye tercih mi ediyorsun?" Diye sordu Jordan. "Kimsin sen?"

"Ben bir ineğim, hatırladın mı?"

"Ama yine de," diye sızlandı. "Bahsettiğimiz şey yemek."

İç çektim. "Biliyorum, inek hayatı zor."

"Hey!" Dedi Jordan heyecanla. "Bizim de sizin-"

"Çalışmaları için ikisini yalnız bırakmalıyız," diye sözünü kesti Bennett.

"Ama bizim de çalışmamız gerek biliyorsunuz."

"Biz son dakika da ineğe bağlar hallederiz, her zamanki gibi." Dedi Declan omuz silkerek.

Jordan bir süre sustuktan sonra nefesini bıraktı, "Tamam o zaman, sana artan yemekleri paket yaptırıp getiririz." Dedi Jordan gülümseyerek.

"Bir sonraki sefere birlikte çalışacağız, sadece dördümüz, sözüm olsun." Dedim.

"Tabi ki," dediler.

Biz farklı yollara ayrıldıktan sonra ben Parker ile buluşmaya gittim. Okulun kütüphanesine gitmeyecektik çünkü bizim gibi erkenden çalışmak isteyen çocukların orada olmamı istemeyeceklerini biliyordum. Bu yüzden kimsenin gitmediği ufak bir kütüphaneye gidiyorduk. Ben bir an önce oraya varıp ders çalışmak için daha fazla vaktimiz olmasını istiyordum. Ama diğer yandan Parker'ın başka fikirleri vardı.

"Emin misin?"

"Evet."

"Emin olduğuna emin misin?"

The Good Girl's Bad Boys: The Good, The Bad, And The Bullied (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin