Yirmi Yedinci Bölüm: Ama Eğer Onu Kırarsa...

9.8K 959 610
                                    

"Lütfen çığlık atmayı kes."

Çığlık atmaya devam ettim.

Jordan diğerlerine döndü, "Nasıl çığlık atmasını engelleyeceğiz?"

Üçü de cevap olarak omuz silkti.

Doğrusu, beni çığlık attığım için suçlayamazdınız. Bir okul sonrası, akşam saat yedide, güvenli ve rahat evime masumca giriyordum. Ama beklemediğim şeyse, önümde üç tane dönen ofis sandalyesi görmekti. Işıkları açtığımda birden arkamdaki parkelerden gıcırtı sesi geldi. Arkama döndüğümde, orada daha önce olmayan üç tane kocaman sandalye gördüm. Ve birden mükemmel bir ayarlamayla aynı anda sandalyeler döndü.

Tabi ki onlardı. Başka kim olabilirdi ki? Bennett ve Declan sandalyelerine yüzlerindeki sıkılmış ama bir yandan da sinirli ifadeleriyle oturmuşlardı. Jordan olmasa, korkmazdım. Birden bire çığlıklarım kahkahalara dönüştü. Jordan'a gülmekten gözlerimden yaş geliyordu.

"G-gülüyor mu?" Bennett kafası karışmış halde sordu.

"Bir dakika önce çığlık atıyordu." Dedi Declan.

Kendimi sakinleştirmeye çalıştım ama Jordan'a tekrar baktığımda yine kahkahayı bastım. Yapamıyordum, gülmeyi bir türlü kesemiyordum. Mümkün değildi.

Jordan, yani dahiyane salak, olayı ciddiye alan tek kişiydi. "Biz de seni bekliyorduk." Diyen de oydu zaten. Koyu sarı saçlarının üstüne bir silindir şapka, tek gözüne gözlük ve dudağının altına bıyık takmıştı. Ve bütün bunların üstüne bir de, elinde peluş bir kedi vardı.

"Naomi bir saniye ciddiye al," dedi Jordan.

Gülmelerimin arasında söyledim, "Elinde peluş hayvan ve bir de sahte bıyığın varken seni ciddiye almam çok zor."

Jordan şaşırdı, "Kartopu sadece bir peluş hayvan değil, değil mi Kartopu?" Elindeki peluş hayvanı sevmeye başladı.

Bunu sormak zorundaydım, "Bu... Kartopu'nu nereden buldun?"

"Sandalyeleri alırken Claw Crane* oyunundan kazandım." diye cevapladı Jordan ve Kartopu'nın başını okşadı. "O aptal Claw oyununu kim kazanabilir? Sen, sen kazandın!" diyerek hayvanı konuşturmuş gibi yaptı.

"Birkaç denemede kazandı." dedi Bennett.

Declan buna güldü. "Evet, birkaç yüz denemede."

"Hey!" diye kendini savundu Jordan, "Bu oyunlar çok zor, tamam mı?"

"Evet ama bu tek göz gözlüğünü ve bıyığı takmak zorunda değildin."

"Zorundaydım!" dedi. "Bütün bunları-" kendisini ve yaptıklarını gösterdi, "-bütün bunlar olmadan yapamazdık. Ve sizin de bunlardan giyiyor olmanız gerekiyordu çocuklar."

"O bıyığı tabi ki takmam." dedi Declan.

"Bekle," dedim Jordan'ın dediğini hatırlayarak. "Kartopu'nu sandalyeleri satın alırken aldığını söyledin. Gerçekten bunları bu iş için mi satın aldınız?"

Jordan peluş hayvanına sarılmakla ve Declan da sıkılmakla çok meşgulken sorumu cevaplayan Bennett oldu. "Evet, ve ucuz olanlardan da değiller. Jordan pahalı olanlardan almak istedi."

"Efekt olsun diye!" dedi Jordan.

"Ve buraya getirebilmek için arabada taşımak zorunda kaldık." diye açıkladı Declan. "Ve bu aptal," derken Jordan'ı gösterdi. "Her şeyi bize elli kere prova yaptırdı."

"Efekt olsun diye!" diye tekrarladı Jordan.

"Ve göründüğünden daha zordu." dedi Bennett kafasını kaşıyarak.

The Good Girl's Bad Boys: The Good, The Bad, And The Bullied (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin