Bir Çevirmen Notu

5.3K 474 37
                                    

Tekrardan merhaba, biraz önce oturup bütün yorumları okudum ve acilen çevirmem konusunda bir açıklama yazmam gerektiğine karar verdim.

Öncelikle şunu söyleyeyim, ne olursa olsun ben bir profesyonel değilim, amatör bir lise öğrencisiyim ve bu benim ilk çevirim.

Bu yüzden gördüğünüz hatalar, çeviri olsun imla-noktalama olsun normaldir.

Öncelikle adapte etme konusunda şunu söylemem gerekiyo ki; çeviren ben olduğuma göre en mantıklı nasıl geliyorsa öyle çevirmem en doğrusu. Yani, tamam onlar ingilizce konuşuyor ama ben Türkçe demişim, bunda ne var ki?

Ya da onların kullanamayacağı bazı şeyler kullanmışım: inşallah, lan, eyvallah gibi. Bunların da çeşitli sebepleri var. Eğer ingilizce açısından olaya girersem çıkamam diye basitten şöyle diyeyim cümlede aslında "keşke bıyığın kopsa" diyor net çevirdiğimde ama bu biraz boş geldi ve orada verilmek istenen esprinin oturmadığını hissettim ve daha komik olması adına "inşallah bıyığın kopar" şeklinde çevirdim. Bence komik bile, ama sizin için kulak rahatsız ediciyse üzgünüm.

Diğer biri "lan" kelimesi. Lan kelimesinin ingilizcesi yok diyebilirsiniz ancak kabalık anlamı veren bir sürü kelime var ve eğer orada kaba bir kelime kullanılmazsa çok yavan bir anlam kalıyor. Bu yüzden en basiti kaba bir kelime kullanmaktı.

Eyvallah için de yine aynı şekilde daha komik anlam verebilmek var.

Gel gelelim espri tercümelerine. Evet eğer ingilizceniz varsa girip bir bakın derim çünkü esprilerin çoğunu değiştiriyorum. Mesela şöyle bir diyolog vardı hatırlarsanız:

"Metroda Kayıp Çocuklar...."
"Çikolata olan metro mu?"
"Tabi ki hayır, tren istastonu olan..."

Yani burada aslında metro demiyor olabilir(tam hatırlayamadım) sonuç olarak böyle hemen hemen her espride kendim Türkçeye uyarlamak zorunda kalıyorum. İnanın hiç değiştirmeden direk yazsam fazla gülünecek bir şey kalmaz.

Bu yüzden diyeceğim şey şu ki; espriler komik geldiğinde laf etmiyorsanız, aynı anlayışı diğer adaptelerde de göstermeniz gerekiyor.

Mesela şöyle bir örnek daha vereyim,  çocuklardan birisi kızlar için "kaltak" diyor ama Naomi "çatlak" diye yazıyor hatırlarsanız. Tabi ki orada çatlak falan demiyor. "Bitch" ve "Witch" kelimeleri kullanılmış, bu yüzden eğer "Sürtük" ve "Cadı" olarak direk çevirsem pek anlamı olmazdı. Yani adapte dediğim şey bir çevirinin olmazsa olmazıdır ve ne düzeyde yapacağına çevirmen karar vermelidir.

Bu konuda anlayış gösteren herkese teşekkürler.

Diğer bir şey, bölümlerin düzenli gelememesi durumu. Bu yüzden kendimi sürekli açıklama yapmak zorunda hissediyorum. Baştan beri okuyorsanız yazın haftada 2-3 bölüm geldiğini hatırlıyorsunuzdur ancak üniversite sınavları sebebiyle artık bu 2-3 haftada bire düşmüş durumda. Bu yüzden diyebileceğim tek şey üzgünüm. Ama yine de şunu kesin söyleyebilirim ki, kitabın yazarı Rubix yaz tatilinin sonunda yeni kitabı yayınlamaya başlayacak ve o yeni kitaba başlamadan hemen ben bunu tamamen çevirmiş olacağım. Aslına bakarsanız bu bir avantaj çünkü üzerinden zaman geçmeden diğer kitaba geçmiş olabileceksiniz. Bunu da belirtmiş olayım da.

Unutmadan, sorularınızı isterseniz yorum, isterseniz de ask.fm den iletebilirsiniz.

Bir de, son bölümde de dediğim gibi yorumlardan rastgele olarak ilk bölümden başlayarak her bölüme ithaf ekleyeceğim.

Bu kadar. (:

Buraya kadar zaman ayırıp okuduysanız çok teşekkürler. Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle; iyi akşamlar.

The Good Girl's Bad Boys: The Good, The Bad, And The Bullied (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin